Bebeklik ve Çocukluk Döneminde Süt Tüketimi
Dünyanın en yararlı içeceği süt, insanların doğumlarından itibaren aldıkları ilk besindir. İlk günlerinde annelerinin sütüyle beslenen bebeklere, daha sonraları hem anne sütü hem de hayvani sütler verilir. Süt bebeklerin narin vücutlarını sağlamlaştırır, güçlendirir.
Çocukluk döneminin ilk birkaç yılının, bir çocuğun gelecekteki sağlıklılığı üzerinde hayati bir önemi vardır. Gıdalar ve gıdaların önemli besin öğeleri, kuvvetli kemik ve diş, sıkı kas ve sağlıklı doku oluşturmaya yardım eden maddelerdir.
Memeden kesilen çocuğun gıdasının önemli bir parçası olmaya devam eder. İki yaşın altındaki çocuklara tam yağlı süt verilmelidir. Çünkü sütteki yağın sağlayacağı enerji ve vitamin A’ya ihtiyaçları vardır. 2 yaşından sonra daha çeşitli gıdalarla beslenmeye başladıklarından diyetlerine yavaş yavaş yarım yağlı süt girebilir.
Ergenlik çağında besinlere ihtiyaç oldukça yüksektir. 12.5-15.5 yaş arasında erkek çocuklar daha hızlı büyürler ve yılda 10cm’ye kadar boyları uzayabilir. Büyüme hızı kızlarda biraz daha azdır.
Gençlerde Süt Tüketimi
Gençler için sağlıklı bir beslenme düzeni, mümkün olduğunca besleyici değeri yüksek olan çeşitli gıdaları içermelidir. Ergenlik çağında kalsiyum ihtiyacı kemiklerin büyüme ve gelişmesine bağlı olarak özellikle çok yüksektir.
Günde 500 ml. süt veya eşdeğer miktarda peynir veya yoğurt, gençlerin kalsiyum ihtiyacını karşılayacaktır. Küçük bir kase yoğurt veya küçük bir parça peynir bir bardak sütün yerine geçebilir.
Süt aynı zamanda, enerji, protein ve çeşitli vitaminleri de sağlar ve yemek arası içecek olarak dişleri de korur.
Yaşlılık Döneminde Süt Tüketimi
Süt ve süt ürünlerinin uyumluluğu, çeşitliliği ve besleyici olması, bu ürünleri yaşlılar için de değerli kılmaktadır.
Yaşlı kimselerin besin ihtiyaçları genellikle daha genç yetişkinlerin ihtiyaçları ile benzerdir ve vitamin D dışında 65 yaşın üzerindeki kişiler için spesifik bir tavsiye yoktur. Enerji alımı azaldığında, diğer besinlerin alımı da düşecektir ve yetersiz beslenme riski artacaktır. Çeşitli besinleri baz alan dengeli bir diyet önemlidir.
Süt ve süt ürünleri gıdalara ilgisini kaybeden kişiler için özellikle önemlidir. Süt çeşitli gıdalarda çeşitli pişirme şekilleri ile kullanılabilir. Soslarda, puddinglerde, kahvaltılarda veya soğuk ve sıcak içeceklerde kullanılabilir. Süt ve peynir besleyiciliği arttırmak için diğer gıdalara eklenebilir (çorbalar, püreler gibi).
Yararları
* Kemik erimesini önler
* Mikrobik enfeksiyonlara karşı etkilidir
* İshali tedavi eder
* Mide rahatsızlıklarını giderir
* Sindirim sistemini düzene sokar
* Ülseri önler
* Beyine enerji verir
* Diş çürüklerini önler
* Kronik bronşiti önler
* Tansiyonu düşürür
* Yağsız süt, kolesterolü düşürür
* Kanserin önlenmesine yardımcı olur
Bileşimi
Süt Kompozisyonu Analizi, 100 gram için:
Bileşenler | Birim | İnek | Keçi | Koyun | Bufalo |
---|---|---|---|---|---|
Su | gram | 87,8 | 88,9 | 83 | 81,1 |
Protein | gram | 3,2 | 3,1 | 5,4 | 4,5 |
Yağ | gram | 3,4 | 3,5 | 6 | 8 |
Karbonhidrat | gram | 4,8 | 4,4 | 5,1 | 4,9 |
Şeker (Laktaz) | gram | 4,8 | 4,4 | 5,1 | 4,9 |
Doymuş | gram | 2,4 | 2,3 | 3,8 | 4,2 |
Tek-doymamış | gram | 1,1 | 0,8 | 1,5 | 1,7 |
Çoklu-doymamış | gram | 0,1 | 0,1 | 0,3 | 0,2 |
Kolesterol | mg | 14 | 10 | 11 | 8 |
Kalsiyum | iu | 120 | 100 | 170 | 195 |
Kaynak : tr.wikipedia.org
Sütün Zararları
Anne sütünden bahsetmiyoruz, o inanılmaz faydalıdır ve tartışılamaz.
Sütü üreten hayvan bedeni insan bedeniyle ters bir yapıya sahiptir. Bir buzağı 18 ay sonra tam bir yetişkin haline gelirken, insan buna 18 yılda ulaşır. Bu bile sütün aslında bizim bedenimize göre farklı olduğunu gösterir.
Sütün içinde kazein diye bir madde vardır ve insan midesi bunun asla tamamını sindiremez. Bir bebek midesi bile ancak %40'ını sindirebilir. Ayrıca süt ince bağırsakta balgam yapar ve gözenekleri tıkar. Buradaki sindirimi de engeller yani.
Ayrıca sütte kalsiyum olduğunda deneylerle ispatlanmış bir yalandır. Yapılan bazı klinik deneylerde 1500 çocuğun üzerinde yapılan bir araştırma süt içenlerle içmeyen çocukların arasında kalsiyum bakımından hiçbir farkın olmayışıdır.