İlk Yardım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

GÜNEŞ ÇARPMASINDA İLK YARDIM

Her ne kadar terleme olayı vücut ısımızı düşürüyor olsa da bazı durumlarda vücut ısısının düşmesi mümkün olmaz.

* Çok sıcak günlerde doğrudan güneş altında bulunmak,
* Isı kaynaklarına yakın çalışmak,
* Vücudun ateşini artıran hastalıklar
gibi durumlarda vücut ısısını düşürmek için ter bezlerinin çalışması yetersiz kalmaktadır.

Güneş çarpması:

Güneş çarpması doğrudan gün ışığı altında uzun süreli kalanlarda görülen bir sağlık sorunudur. Gün ışığını alan vücudun ısı  dengesi bozulur ve çeşitli yan etkilerle kendini gösteren güneş çarpması meydana gelir.

Güneş çarpmasının belirtileri.

Yaz aylarında fazlaca güneş altında kalan kişilerde;

* Şiddetli baş ağrısı,
* Bulantı,
* Kusma,
* Yüksek ateş

gibi bulgular güneş çarpmasından şüphelenmemiz için yeterlidir.

Güneş çarpması durumunda ilk yardım.

* Her şeyden önce hasta serin bir yere taşınmalıdır.

* Vücudunu sıkan giysiler mutlaka gevşetilmelidir.

* Başa, kasıklara ve koltuk altına soğuk kompres uygulanmalıdır. (eğer ateş aşırı yüksekse ve düşürülemiyorsa bütün vücuda ıslak uygulanması çok yerinde olacaktır.)

* Hastanın havadar bir yerde olması da önemlidir.

* Hastanın bilinci yerindeyse içecek bir şeyler verilmeli ve kaybedilen su ve tuzlar yerine konmalı.

* Hasta kusuyorsa baş yana çevrilmeli.

Güneş çarpması durumunda bunları yapmayın.

* Hastanın bilinci yerinde değilse içecek vermeyin.
* Alkol koklatmayın.
* Alkollü ve gazlı içecekler vermeyin.
* Katı yiyecek çok tehlikeli sonuçlar doğuracaktır. Kesinlikle hastaya yiece vermeyin.

Çocukların güneş çarpmasından korunması için neler yapılmalıdır?

* Sabah 10:00 ile öğleden sonra 15:00 arasında çocuklarınızı doğrudan güneş ışığında bırakmayınız.
* Çocuğunuza gölge kuralını öğretin “gölgen senden küçükse güneş altında kalma” telkinini sık sık işleyin.
* Koruyucu giysilere önem verin.
* Koruyucu krem olarak kaliteli malzemeler kullanın.
* Su ve beyaz kum gün ışığını yansıtan faktörlerdir. Kumsallarda iken korunmaya ayrıca önem verin.

Elektrik Çarpmasında İlk Yardım

Elektrik çarpması ev ve iş yerlerindeki prizler ve elektrikli aletlerden kaynaklanan elektrik kaçakları, enerji iletim kablolarının kopması ya da direklere tırmanılması, yıldırım düşmesi gibi durumlarla ortaya çıkabilir.

Elektrik çarpmalarına karşı alınacak önlemler?

Günümüzde elektrikli aletlerin kullanımının artması ile, elektrik çarpması riski ile her an karşı karşıya olduğumuz bir gerçektir. Özellikle, çocuklar açısından tehlike daha büyük olmakla birlikte, yetişkinler için de elektrik çarpması riski vardır ve her zaman tedbirli olunmalıdır. Evinizde ya da iş yerinizde, en basit ampul değişimlerinde dahi sigortayı kapatmayı ihmal etmeyin. Bazı durumlarda, lambanın düğmesi kapalı olsa bile, kablolarda elektrik olabilmektedir (hattın ters bağlanmasından dolayı). Prizlere, çocukların sivri cisimler sokmasını engelleyecek güvenlik aparatları takmak faydalı olacaktır. Bu aparatlar, oldukça da ucuzdur. Elektrik kaçağı olan cihazları derhal tamir ettirmek gerekir. Elektrik tesisatınızda, toprak hattının olduğundan emin olun ve topraklı prizleri kullanın.

Elektrik çarpmasının belirtileri nelerdir?

Deri üzerinde oluşan yanık, solunum ve dolaşım sisteminde bozukluk, bilinç kaybı sonucu düşme ve buna bağlı kırıklar elektrik çarpmasının muhtemel sonuçlarıdır. Elektrik çarpmasının damarlar üzerindeki etkisi, kalıcı, geç ortaya çıkan sorunlar yaratabilir. Tellere asılı ya da elektrik tellerine temas halinde yerde yatarken bulunan kişide, elektrik çarpması düşünülmelidir. Bazen kazazede bayılmadan önce kablodan ayrılmayı başarmış olabilir. Kimi kısa süreli, düşük voltajlı elektrik çarpmalarında kazazedenin bilinci açık olup, cilt üzerinde dahi hiç iz bulunamayabilir.

Elektrik çarpan kişiye nasıl müdahale edilir?

İlk yardım müdahalesi üç aşamadan oluşur:

1. Elektrik akımı şalterden kesilmelidir; bu yapılamıyorsa kazazedenin çıplak kablo ile teması iletken olmayan bir cisim kullanılarak kesilmelidir.

2. Kaza ortamında hemen kazazedenin soluk yolu, solunum ve kalp atış düzeni kontrol edilmeli ve gerekiyorsa sağlanmalı, bilinç kaybı var ise koma pozisyonu verilmelidir.

3. Yanık varsa bakımı yapılır; kazazede fiziksel ve psikolojik olarak rahatlatılır ve ayağa kaldırılmadan nakli sağlanır. Düşmeye bağlı kırık varsa tespit işleminden sonra nakil gerçekleştirilir.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi İlk Yardım

Çoğu virüs hastalıklarında olduğu gibi bu hastalığın da doğrudan bir tedavisi ve etkili bir ilacı olmayıp daha çok destek tedavisi ve bulguları gidermeye yönelik tedaviler ve bazı antivirütik ilaçlar uygulanmaktadır.

Erken dönemde başlanılan destek tedavi daha başarılı sonuç vermektedir. Geç başlanılan tedavi ve ağır seyreden hastalık öldürücü olabilmektedir.

Kenelerin kan emişi genellikle uzun bir süreçtir. Sinekler gibi hemen sokup kısa sürede kan emişini bırakmazlar. Kan emmeye başlayan kene, ağız kısmındaki hortumunu cilt içine sokar ve doyuncaya kadar çıkartmaz. Bu hortum, geri çıkışı engellemek için çıkıntılar içerdiğinden kolay çıkmaz. Bu nedenle keneyi çıkartmak için zorlamamak gerekir. Çok zorlandığında sıvıyı erken salgılayıp virüsü bulaştırabilir veya boru kısmı koparak cilt içinde kalabilir. Kenelerin kesinlikle çıplak elle öldürülmemesi ve patlatılmaması gerekir. Çünkü kenenin taşıdığı virüsler bu sırada da bulaşabilir. Ayrıca, zorlama kenenin patlayarak enfekte sıvı ve kanın cildimizdeki çiziklerden ya da gözümüze sıçrayarak bulaşmasına yol açabilir.

Kene henüz deriye gömülmemişse cımbızla deriye tutunduğu baş-ağız kısmından tutulur, yavaşça sağa sola oynatılarak yukarıya doğru sabit kuvvetle çekilir ve çıkarıldığı yere antiseptik solusyonlar (betadine, baticon, ) sürülebilir. Çıkan kene çamaşır suyu veya böcek öldürücü ilaç ile dolu kabın içine atılarak ölmesi sağlanır.

Kene başı doku içine gömülmüş ise cerrahi olarak çıkartılmak üzere mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Vücuda yapışmış keneyi kesinlikle fazla zorlamamak,elle öldürmemek, patlatmamak ve kenenin üzerine herhangi bir kimyasal madde (alkol, gaz yağı gibi) dökmemek, sigara veya kibritle yakma işlemi yapmamak gerekir. Çünkü bu işlemler kenenin kusmasına ve enfekte sıvıyı vücudumuza salgılamasına neden olabilir.

Kene çıkarılınca büyüteç altında incelenmeli. Küçük çocuklarda çıkarılırken hafif sedasyon yapılmalı.

Tam çıkarabilmek için:

Kene çıkarılırken vücuda en yakın kısmından tutulmalıdır.

Ekleri kalmışsa küçük bir deri parçasıyla birlikte çıkarılmalıdır.

-Isırmakta olan keneyi yerinden almak için, yanmakta olan kibrit keneye yaklaştırılır. Bu sayede ısı ve ışık etkisiyle kene deriden uzaklaşır. Bu işlem kene zehirli değilse yapılabilir.

-Cilde kan emmek için yapışan keneler kolaylıkla ayrılmazlar. Zorla alınmak istenirse, baş kopabilir. Zeytinyağı kenenin üzerine dökülürse kene kendini deriden çeker, ama tam çıkmaz.

Deprem Çantasında Olması Gerekenler

Deprem çantasında en önemli nokta kendinizin ve ailenizin ihtiyaçları doğrultusunda bir çanta hazırlamanızdır.

Aşağıda yazılı olanlar mükemmel bir deprem çantası değildir. Kişisel ve ailevi ihtiyaçlarınız doğrultusunda bu çantayı çeşitlendirebilirsiniz. Aşağıdaki liste örnek bir deprem çantasında bulunması gerekenleri yazmaktadır. Siz bunu kendi imkanlarınıza göre değiştirebilirsiniz.

Deprem çantası: 
* Fermuarlı olması iyi olur. Çantayı hazırladığınız mekan içinde çıkışa en uygun ve yakın yerde bulundurmanız tavsiye edilir.

* Çantanızın içindeki malzemelerin listesi ve varsa son kullanma tarihleri kurşun kalemle yazılır ve çantanın uygun bir gözüne konulur.

* Kuru yiyecekler (bisküvi, kayısı pestili, hurma, vb..), Meyve suyu, su,şeker, tuz gibi ana gıda maddeleri son kullanma tarihlerine dikkat edilerek konulmalıdır.

* Ufak bir radyo, yedek pilleri, el feneri (çok amaçlı radyo, fener, ışıldaklı aletler makbuldür.)

* Toz maskesi, düdük, saat.

* Son kullanma tarihleri göz önünde bulundurularak tansiyon, kalp, şeker vb. hastalıkların ilaçları.

* Bulunduğunuz mekandaki kişilerin yattıkları yerleri gösteren ufak bir kroki veya liste. Listede kişilerin isimleri, Kimlik numaraları, doğum tarihleri, aşı-hastalık, sürekli kullanılan ilaçların listesi yazılabilir. Reçetelerin fotokopileri, doktorunuzun telefonu ismi vb. bilgilerde bu listeye eklenebilir. Bunun amacı kurtarma ekiplerine yardımcı olmaktır.

* Ayrı bir listeye acil durumda ulaşılması gereken kişilerin bilgileri yazılmalıdır.

* Uzun vadede kullanabileceğiniz bir kredi kartınız varsa, biraz nakit parayla birlikte çantaya konulabilir.

* Tapu, senet, ehliyet, nüfus cüzdanı gibi önemli evrakların fotokopileri.

Kanamalarda İlk Yardım

Kanamalarda İlk Yardım Nasıl Yapılmalı?

Dış kanamalarda ilk yardım
Yara üzerine temiz bir bez parçası ya da gazlı bezle direkt baskı uygulanır,
Kanama durmazsa; birinci bezi kaldırmadan ikinci bir bez konarak basınç arttırılır,
Gerekirse bandaj ile sarılarak kanlanmış bezler kaldırılmadan basınç artırılarak sürdürülür,
Kanayan bölgeye en yakın basınç noktasına bası uygulanır,
Kanama kol ya da bacaklardaysa ve kırık şüphesi yoksa, kanama bölgesini kalp hizasından yukarıda tutulur,
Şok pozisyonu verilir,
Sık sık yaşam bulguları kontrol edilir ( 2-3 dk. arayla ).

İç kanamalarda ilk yardım
Hasta ya da yaralının bilinci ve solunumu değerlendirilir.
Hasta ya da yaralı sırt üstü yatırılarak üzeri örtülür ve ayakları 30 cm. kaldırılır ( şok pozisyonu)
Asla ağızdan yiyecek içecek VERİLMEZ.
Kapalı kırık varsa, kan damarlarının yaralanmasını önlemek ve bir iç kanamaya sebep olmamak için hasta ya da yaralının hareketsiz kalması sağlanır.
Hasta ya da yaralının yaşamsal değişimleri izlenir.
Tıbbi yardım istenir (112)

Burun kanamasında ilk yardım
Öncelikle sakin olunmalıdır.
Hemen hasta ya da yaralının başı öne doğru eğilir.
Hasta ya da yaralının mümkünse oturması sağlanır.
Hasta ya da yaralının burun kanatları iki parmakla sıkıştırılır.
Bu işleme yaklaşık 5 dk kadar devam edilir.
Kanamanın durmaması halinde hasta ya da yaralının en yakın sağlık kuruluşuna götürülmesi sağlanır.

Kulak kanamasında ilk yardım
Kanama hafifse:
Temiz bir bezle temizlenir.
Kanama ciddi ise;
Kulak tıkanmadan gazlı bezle kapatılır.
Hasta ya da yaralının hareketsiz olarak, kanayan kulak üzerine yan yatması sağlanır.
Tıbbi yardım istenir (112)

Unutulmamalıdır ki; kulak kanaması olası bir beyin kanamasının habercisi olabilir.

Arı Sokmalarında İlk Yardım

Arı sokmalarının belirtileri

Belirtiler kısa sürer. Acı, şişme, kızarıklık gibi lokal belirtiler olur. Arı birkaç yerden soktuysa, nefes borusuna yakın bir yerden soktuysa yada kişi alerjik bünyeli ise tehlikeli olabilir.

Arı sokmalarında ilk yardım

  •  Yaralı bölge yıkanır,
  •   Derinin üzerinden görülüyorsa arının iğnesi çıkarılır,
  •   Soğuk uygulama yapılır,
  •   Eğer ağızdan sokmuşsa ve solunumu güçleştiriyorsa buz emmesi sağlanır,
  •   Ağız içi sokmalarında ve alerji hikayesi olanlarda tıbbi yardım istenir (112).

Kaynak : uzuncahayat.com.tr 

Denizanası Değdiği Yeri Neden Yakar?

Denizanası, denize girenlerin adeta korkulu rüyasıdır. Rahatsız edici olmasının yanı sıra deriyle temas ettiği anda tahrişe ve hatta zehirlenmeye yol açabilir. Peki denizanasının böylesine zararlı olmasının sebebi nedir ve temas etmesi halinde neler yapabiliriz?

Denizanası da her canlı gibi kendini savunmaya hazırdır. Dış çevreden bir tehdit hissettiği anda knidoblast adı verilen savunma hücrelerini kullanır. Bu hücrelerin içindeki yakıcı kapsüller dışarı çıkarak temas ettiği yüzeye zarar verir. Bu durum bizler için de aynıdır. Denizanasına dokunduğumuzda, denizanası bunu bir tehdit olarak algılar ve savunma hücrelerini derimize empoze eder. Hücre içinden çıkan her yakıcı kapsül patlayarak derimize biraz daha zarar verir.

Denizanasının derimizle temas etmesi durumunda ilk olarak ağrının hafifletilmesi ve zehir etkisinin azaltılması için tahriş olan bölgeye amonyak ya da sirke uygulamalıyız. Bunlar yok ise deriyi hemen deniz suyuyla hafifçe yıkamalıyız. Mümkünse antihistaminik bir ilaç yutmalı veya tahriş olan bölgeye tropikal bir krem sürmeliyiz. Unutmamalıyız ki tahriş olan bölgenin tatlı suyla yıkanması veya ovuşturulması patlamamış yakıcı hücrelerin patlamasına yol açabilir ki bu da derimizin daha çok zarar görmesine neden olur.

Deniz anası sokmaları yüzücülerin oldukça sık karşılaştıkları bir sorundur. Deniz anası sokmaları hafif şiddetli veya ciddi olabilir. Bazı deniz anaları oldukça zehirlidir ve ufak olsalar dahi oldukça ağrı ve iritasyona neden olabilirler. Buna karşılık bazı deniz anaları da oldukça zararsızdır.

Deniz anası sokmaları bölgede ağrı ve kızarıklık, kaşınma, uyuşukluk, su toplama gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Hafif ve orta şiddetli sokmalar bir veya iki hafta içerisinde iyileşir. Ciddi vakaların iyileşmesi bazen aylar alabilir.

Ciddi boyuttaki deniz anası sokmaları kusma, mide bulantısı, baş ağrısı, kas spazmları, güçsüzlük, ateş, baş dönmesi ve kas hareketlerini kontrol edememe gibi belirtilerin görülmesine yol açabilir.

Deniz anası sokmaları genellikle evde tedavi edilebilir. İlk olarak enfeksiyonlu bölge yıkanır ardından bölgeye sirke ve sürülür. Eğer deniz anası deriye yapışmışsa dikkatli bir şekilde çıkarılmaya çalışılır. Son olarak da sokmalara bağlı olarak oluşan ağrıları dindirmek için ağrı kesici alınabilir. Bazı ciddi vakalarda hastanın yoğun bakımda tedavi edilmesi gerekebilir.

Burkulma Ve İncinmelere Zeytinle Tedavi

El ya da ayak bileğiniz burkulduğunda, incindiğinde yapacağınız şey kimyasal ilaca değil bitkisel, doğal ilaca sarılmak olmalı.

Ben üniversiteye kaydımı yaptırmaya gitmeden 3 gün önce arkadaşlarla basketbol oynuyordum. basket atmak için potaya doğru yükseldim, yere indiğimde ayağımı ters bastım ve ayak bileğim öyle bir burkuldu ki anlatamam. Eskilerin deyimiyle davul gibi şişti bileğim. Eve gittiğimde annemin yaptığı ilk şey şu oldu:

Burkulmalarda Zeytin Tedavisi

Bir havanın içini zeytinle doldurdu ve çekirdekleriyle birlikte ezmeye başladı. Zeytinin çekirdekleri ufak ufak oluncaya kadar devam etti. Daha sonra bir bezin içine bu dövmüş olduğu zeytini döktü ve ayak bileğime sardı. O davul gibi şişmiş olan bileğim 3 ya da 4 gün sonra eski sapasağlam haline geri döndü.

O günden sonra da ne zaman bir burkulma, incinme vakası görsem ilk ve tek önerdiğim şey zeytini çekirdekleriyle birlikte ezip burkulan yere sarılması oluyor.

Unutmayın arkadaşlar, doğada her derdin devası var. Ancak rastgele bitkisel tedavinin faydadan çok zarar vereceğini de unutmamak lazım. Doğru bitkiyi, doğru hastalıkta kullanmak gerek.

İlk Yardım Nedir? Nasıl Yapılır?

Herhangi bir kazada ya da yaşamı tehlikeye düşüren diğer acil durumlarda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla, ilaçsız olarak yapılan uygulamalara ilk yardım denir.

İLK YARDIM UYGULAMASINDA KESİNLİKLE İLAÇ KULLANILMAZ!

İlk Yardımın 3 temel amacı vardır:
1. Yaşamı koruma ve sürdürülmesini sağlama
2. Durumun kötüleşmesini engelleme
3. İyileşmesini kolaylaştırma

Kaza ve diğer acil durumlarda yapılması gerekenleri öncelik sırasına göre şöyle sıralayalım:

İlk Yardımı yapan kişi öncelikle sakin ve telaşsız olmalıdır. Hastayı da sakinleştirmeli ve etrafta süren bir tehlike olup olmadığını belirlemelidir. Bu arada kendi can güvenliğini de tehlikeye atmamalıdır. Bir yandan, vakit kaybedilmeden, hastanın ya da kazazedenin durumu değerlendirilerek uygun ilk yardıma başlanmalı, diğer yandan da çevrede bulunan kişiler sağlık kuruluşlarına, itfaiye ve güvenlik güçlerine haber vermeleri için organize edilmelidir. İlk müdahalenin ardından hasta en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır.

İlk Yardımda öncelikle hastanın;

* Soluk yolunun açılması
* Solunumun düzeltilmesi ve
* Dolaşımın etkinliğinin sağlanması amaçlanır.

İlk Yardım Malzemeleri Nelerdir?

İlk Yardım Malzemeleri, acil ve ilk müdahale anında kanı durdurmaya, yaranın mikrop kapmasını önlemeye ya da benzer durumlara karşı ihtiyaç duyulan temel malzemelerdir.

Araçlarda Bulundurulması Gereken İlk Yardım Malzemeleri
* Büyük sargı bezi ( 10 cm x 3- 5 m ) 2 Adet
* Hidrofil gaz steril (10x10 cm 50lik kutu) 1 Kutu
* Üçgen sargı 3 Adet
* Antiseptik solüsyon (50 ml) 1 Adet
* Flaster ( 2 cm x 5 m ) 1 Adet
* Çengelli İğne 10 Adet
* Küçük makas (paslanmaz çelik) 1 Adet
* Esmark bandajı 1 Adet
* Turnike (En az 50 cm örgülü tekstil malzemeden) 1 Adet
* Yara bandı 10 Adet
* Alüminyum yanık örtüsü 1 Adet
* Tıbbı eldiven 2 Çift
* El feneri 1 Adet

İşyerlerinde Bulunması Gerekli Olan İlk Yardım ve Tedavi Malzemeleri:
* Bir adet ilk yardım broşürü
* Altı adet küçük sargı bezi
* Üç adet orta boy sargı bezi
* Beş adet üçgen sargı bezi
* Bir şişe amonyak
* Bir tüp aspirin
* İki tüp yanık pomadı
* Beş paket 25 gramlık hidrofil pamuk
* Bir adet makas
* Bir adet pens
* Yirmi adet çengelli iğne
* Bir kutu flaster
* Oniki adet enjektör
* İki adet küvet
* Altı adet ampul huile camphree
* Bir adet lastik bant
* İki ampul antispasmotik ve analjezik

Evde Kullanılan İlk Yardım Çantasında Olması Gerekenler:
* Yapışkan rulo bant
* Rulo sargı bezi
* Kendinden ilaçlı küçük yara bandı
* Yaraları örtmek ya da temizlemek için steril kare gaz bezi (10 cmx10 cm)
* Burkulma ve incinmelerde kullanılmak üzere 5, 7 ve 10 cm’lik elastik bandaj
* Üçgen bandaj;  havlu, örtü ya da turnike olarak kullanılmak üzere.
* Kaşıntı ve böcek sokmalarında kullanılmak üzere, sprey ya da losyon anestetikler
* Alerjik reaksiyonlar için tablet ya da şurup antiallerjik ilaçlar
* İnce lastik eldivenler
* Yaraları temizlemek için antiseptik solüsyonlar
* Yaralara sürülmek üzere antibiyotikli kremler
* Yanık ve yaralarda yapışmayan, yağlı tül bandaj
* Mikroplu atıkları koymak için torba.
* Çengelli iğne; bandajları tutturmak için
* Makas
* Kıymıkları çıkarmak için cımbız.

DİKKAT : Bu sitede yayınlanan her türlü bilgi, sadece bilgilendirmek amacı ile hazırlanmıştır. Bir sağlık profesyonelinin vereceği tavsiyelerin yerine kullanılamaz. Sizin gerçek fiziksel durumunuzu yansıtmıyor olabilir. Doktorunuza danışmadan bu sayfalardan edineceğiniz bilgileri herhangi bir rahatsızlığın teşhis veya tedavisinde kullanmayınız. Soru ve sorunlarınız için doktorunuza danışınız.