Sağlıklı Saçlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Beyazlayan Saçlara Bitkisel Çözümler

Yapılan araştırmalara göre; beyaz ırktan gelenlerin saçları 34 yaşından itibaren, zencilerin saçları ise 44 yaşından itibaren kırlaşmaya başlıyor.

Saç Beyazlamasına Bitkisel Çözüm 1

Malzemeler : 1 tane orta boy soğan , 5 diş sarımsak , 1 adet yumurta sarısı ve 1 kaşık zeytinyağı

Hazırlanışı : soğan ve sarımsak iyice ezilir ve bir kap içine yumurta sarısı ile zeytinyağı ilave edilerek krem kıvamına gelene kadar karıştırılır.Bu karışım saçlara sürülür ve 1 saat bekletilir.1 saat sonra ılık su ile masaj yapılarak temizlenir.Saç beyazlamasına çözüm olana kadar haftada sadece 1 kez yapılmasını öneriyor.

Saç Beyazlamasına Bitkisel Çözüm 2 
Taze yeşil cevizin dış kabuklarını az su ile haşlayın , içine ısıtılmış yarım kahve fincanı zeytinyağı ve 1 tatlı kaşığı kuru maya katın ve saçınız da bekletin . Sonra ılık suyla yıkayın .

Saç Beyazlamasına Bitkisel Çözüm 3 
Gül yaprakları temiz,havadar bir yerde kurutulup sonra yakılır ve bir kül elde edilir. Bu külün içine badem yağı eklenerek lapa kıvamına getirilir. Hazırlanan lapa ile saçlar haftada bir kere ovuşturularak yıkanır,sonra durulanır.

Saç Beyazlamasına Bitkisel Çözüm 4
Ceviz kabukları yeşilken çay ve suyla birlikte kaynatılıp içine badem yağı ilave edilir ve bu bileşimle saçlar gün aşırı yıkanır. Bu karışımın saç bakımı ve saç beyazlamasında etkili olduğu biliniyor.

Saç Beyazlamasına Bitkisel Çözüm 5 :
Kına yaprakları kurutulup un haline getirilir. On beş dakika suda kaynatılıp İnce bir süzgeçle süzülür.Üstte kalan posa yatmadan önce saçlara sürülür.Sabah ılık su ile durulanır.

Sağlıklı Saçlar İçin Bu 5 Gıdayı Tüketin

Sağlıklı saçlara sahip olmanın dengeli bir diyet programı ile mümkün olabileceğini biliyor musunuz? İşte diyetisyen ve beslenme uzmanı Willow Jarosh’a göre sağlıklı saçlar için diyet programlarında bulunması gereken önemli besin maddeleri…

Jarosh belirli gıda maddelerinin saç gelişiminde ve bakımında önemli bir rol oynadığını ve bu gıda maddelerinin diyetinizde yer almaması durumunda, saç tellerinizin olumsuz etkileneceğini söylemektedir. İşte saçlarınız açısından sağlıklı gıdalar.

Ispanak, tavuk ve kırmızı biberin saç bakımına yararları

Hem ıspanak hem de tavuk muhteşem demir kaynaklarıdır ve bu mineral alyuvarların saç köklerine oksijen taşımasına yardımcı olur. Jarosh, bu oksijen akışının saçların sağlıklı uzamasının ve saç tellerinin güçlenmesinin sağlanması için gerekli olduğunu söylüyor.

Jarosh, ayrıca demir ihtiyacınızı hem bitkisel hem de hayvansal kaynaklardan karşılamanızı önermektedir. C vitamini vücudunuzun özümsediği demir miktarını artırdığı için, demir bakımından zengin gıdaları kırmızı biber ya da çilek gibi bir meyve ya da sebze ile birlikte yemeye çalışmanızı söylemektedir.

Servis önerileri: Ispanak ve kırmızı biberlerle servis edilecek tavuk göğsü, demir deposu dolu bir yemektir. Diğer demir kaynakları arasında zenginleştirilmiş mısır gevreği, yağsız et, balık, mercimek, fasulye ile domates ve pancar gibi sebzeler yer almaktadır.

İstiridyenin saç bakımına yararları

İstiridyeler en iyi çinko kaynağıdır ve çinko, sağlıklı saç gelişimi için gerekli hücre bölünmesi de dahil olmak üzere, vücuttaki birçok işlev için hayati önem taşıyan bir mineraldir. Jarosh “Saçların daha yavaş uzaması ve dökülmesinin çinko düzeylerinin düşük olması ile bağlantılı olduğunu” söylemektedir. Aslına bakılırsa, kuru saç derisi ve seyrelen saçlar, çinko yetersizliğinin iki belirtisidir.

Servis önerileri: Sadece tek bir istiridye, bir günlük çinko gereksinimini karşılamaya yeter. Diğer çinko kaynakları arasında, zenginleştirilmiş mısır gevreği ve yağsız et de yer almaktadır.

Tatlı Patatesin saç bakımına yararları

Tatlı patates ve portakal severler listenin üst sıralarında yer almalarını — ve canlı saç renklerini — yüksek beta-karoten konsantrasyonuna borçludurlar. Amerikan Diyetetik Birliği’nin kayıtlı diyetisyeni ve sözcüsü Bethany Thayer, bu karetonoidin vücudunuzda A vitaminine dönüştüğünü ve A vitamininin de hücre üretiminin ve döngüsünün düzenlenmesine yardımcı olduğunu söylemektedir. Eski hücrelerin atılması ve yenileri ile değiştirilmesi normal saç gelişimine katkıda bulunur ve pürüzsüz ve sağlıklı bir saç derisine sahip olunmasını sağlar.

Servis önerileri: Bolca beta-karoten için fırında pişmiş taze patates deneyin. Havuç, balkabağı, kavun ve kayısı da yeterli miktarda karetenoid sağlar.

Yumurtanın saç bakımına yararları

Yumurtalar iyi bir protein ve amino asit (proteinin yapı taşları) kaynağıdır. Saçınız öncelikli olarak bir protein türü olan keratinden yapıldığı için, Jarosh, diyetinizde yeterli miktarda protein olmasının saçınızın uzaması ve güçlenmesi için gerekli olduğunu söylemektedir. “Her ay doğal olarak saçlarımız dökülür ve protein açısından fakir diyetler saç tellerinin uzama hızını yavaşlatabilir ve saçların ince görünmesine yol açar” demektedir. Aynı şekilde, çok az protein almak saç diplerinin zayıf ve kırılgan olmasına neden olabilir.

Thayer, yumurtanın çinko, demir ve B vitamini de sağladığını ve bu maddelerin saçların uzama döngüsü de dahil olmak üzere, vücudunuzun yediklerinizi çeşitli işlevleri için ihtiyaç enerjiye dönüştürmesine yardımcı olduğunu söylemektedir. Jarosh, özellikle B-6 ve B-12 vitaminlerinin “sağlıklı diyetinizden aldığınız gıda maddelerini saç köklerine taşıyan kuryeler olarak düşünülmesi gerektiğini” söylemektedir.

Servis önerileri: Jarosh, haftada üç ya da beş yumurta yenilmesini önermektedir. Tavuk eti, yağsız et, balık ve mercimekten de protein ve B vitamini alabilirsiniz.

Somon balığının saç bakımına yararları

Balıkta (özellikle somonda) yüksek düzeyde omega-3 yağ asitleri bulunur. Bunlar “içten kremleme” işlevi görür ve saç derinizin ve saçlarınızın nemli, parlak ve sağlıklı kalmasını sağlar.

Servis önerileri: Uzmanlar somon ya da uskumru, alabalık ve sardalya gibi yağ asidi açısından zengin diğer balıkların haftada iki ya da üç kez tüketilmesini önermektedir.

Kepek Sorununa Bitkisel Çözüm

Kepek (Konak), çok yaygın ve zararsız bir sağlık sorunudur; kaşıntılı, kuru kafa derisi saçlar arasında ya da omuzlara dökülen ölü deri pulları üretir. Kepek (konak) sıklıkla seboreik dermatitten ) ve bazen de sedef hastalığından kaynaklanır. Buna ek olarak, çok soğuk ya da sıcak kuru hava da cildin diğer bölgeleri gibi kafa derisini de pullanmaya ve kaşın­tıya karşı daha hassaslaştırır.

Kepek (Konak), sürekli kontrol gerektiren uzun süreli bir sağlık sorunudur. Kepeğe karşı etkili bir şampuan kullanmayı deneyiniz. Bu tür bir şampuanda aranması gereken aktif maddeler salisilik asit, selenyum, sülfür ve katranı içerir. Şampuanı her gün kulla­nınız ve saçlarınızı (sıcak değil) ılık suyla durulayınız. Duş alırken, şampuanı ıslak saçınıza uygula­yınız ve başınızın her bölgesine yediriniz. Saçınızı durulamadan önce en az 2 dakika bekleyiniz.

Kafa derinizin kuruma­sına neden olan uzun süreli fön makinası ya da elektrikli bigudi kullanımından kaçınınız. .

Kepekten Kurtulmak İçin Bitkisel Öneriler
* 2 tatlı kaşığı saf sirkeyi 6 tatlı kaşığı suyla karıştırın ve yatmadan önce kafa derisine tatbik edin. Kafanızın etrafını havlu ile sarın. Ertesi sabah başınızı yıkayın. Şampuanladıktan sonra sirkeyle durulayın. 3 ay boyunca haftada bir bu tedaviyi uygulayın.

* 1 tatlı kaşığı limon suyunu 2 tatlı kaşığı sirke ile karıştırın ve kafa derinize masaj yapın. Saçınızı yumurta şampuanı ile yıkayın. (Yumurta şampuanı: 1 yumurta, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı limon suyu, 1 yemek kaşığı yumuşak formüllü kokusuz şampuan ya da kastilya sabunu ve 1/2 fincan suyu blendırda karıştırarak, homojen hale getirin. Şampuanı hemen kullanıp, durulanın (Buzdolabında bekletip, ertesi gün de kullanabilirsiniz).

* 1 tatlı kaşığı badem yağını, 1 tatlı kaşığı saf kükürt tozu, 2 tatlı kaşığı tuvalet ispirtosu ve 4 tatlı kaşığı su ile karıştırın ve kafa derinizi bu karışımla ovalayın.

* 2 fincan suya 4-5 yemek kaşığı kekik katarak 10 dk kaynatın. Soğuduktan sonra süzerek kafa derinize masaj yapın. Yarım saat bekledikten sonra durulanın.

* 2 aspirini herhangi bir kepek şampuanına atarak, çözülmesini sağlayın ve yıkanın.

* Kafa derinize badem yağı ile masaj yapın. Bir havlu alarak sıcak suya daldırın ve saçınızın etrafına sarın. Bunu 3-4 defa havlu soğuyana dek tekrarlayın.

* Amla, reetha ve shikakai’den 100 g alarak karıştırın ve 2 lt suda sıvı hale gelene kadar kaynatın. Bu şampuanı bir ay boyunca kullanın. Kepeğiniz yok olacak ve saç telleriniz kalınlaşacaktır.

* Çemenotu tohumlarını öğüterek bir gece suda bekletin. Kafa derinize bu suyla masaj yaparak 15-20 dk bekletin. Ardından yumuşak formüllü bir şampuanla yıkayın.

* Saçınızı ılık elma sirkesi ile yıkayın ve kafanızı bir havlu ya da şeffaf bone ile sararak 30-40 dk bekleyin. Suyla durulayın. Kepekleriniz gidene kadar haftada iki kez bu işlemi tekrarlayın.

* 100 g hamamelisi, 1 yemek kaşığı taze limon suyu ve 200 ml su ile karıştırın. Saçını şampuanladıktan sonra kafa derinize pamuk yardımıyla bu karışımı sürün. Bu işlemi kepek tedavi edilene kadar birkaç kere tekrarlayın.

* Selenyum sülfid ya da salisilik asit içeren bir şampuan kullanın.

* Haftada bir Zest sabunu kullanın. Yağlı saçlar için işe yarayabilir. Yalnız saçı kuruttuğu için saç kremi kullanın ya da kafa derinizden uzak tutun.

Saçlara Günlük Bakım

SAÇA GÜNLÜK BAKIM

Ilık su: Saçınıza doğal parlaklığını yağlar veriyor. Siz onu sıcak suyla yıkarsanız yağlar küsüp gidiyor. Bu durumda saçınız parlaklığını kaybediyor.
Buz gibi suyla yıkanıp üşütün demiyoruz ama ılık suyla orta yolu bulmayı deneyebilirsiniz. Şampuanlarken saç derinize masaj yapmayı unutmayın. Saçlar mutlu olunca daha bir parlıyor.
Genetik ve Stil: Saçınızın hacimli olması genlerinize ve stilinize bağlı. Kızıl saçlıysanız şanslısınız. Saçlarınız doğuştan dolgun. Kızıl değilseniz siz de hacimli saçlara sahip olabilirsiniz. Hacim dediysek biraz daha fazla hacim için saç köpüğü kullanabilirsiniz. Olmadı kökten uca kurutabilirsiniz. Saçınız çok hassassa düşük ısılı fön, düzleştirici ya da maşa şart.
Kızgın föne elveda: Kısa sürsün diye yüksek ısıyla kurutuyordunuz değil mi? Bakın yanıldınız. İsviçreli bilim adamları bunu da araştırmış. Sonuçlar şaşırtıcı. Isı fark etmiyor. Hepsiyle aynı sürede kuruyor. Sadece bazıları daha fazla gürültü çıkarıyor.
Tarak: İşte en basit kuralımız. Saç dökülmesi bir yere kadar normal. Gün içinde 50 - 100 tel saç döküyoruz. Fazlası çok. Hırs hırs taramak da üstüne tuz biber ekiyor.
Stil yapıyorum derken saçınıza zarar vermeyin: Atkuyruğu, örgü saça nasıl zarar veriyor bilseniz bir daha asla yapmazdınız. Hele ıslakken hiç denemeyin. Islak saç daha kırılgan oluyor. 
Fön yerine havlu deneyin:  Vaktiniz varsa fönden uzak durun. Havluyla kurulayın. Bırakın kendi haline. Bu çok daha sağlıklı.
Sağlıklı bir saç için balık ve kuru yemiş yiyin: Saçla yediklerimin ne alakası var demeyin. Somonda ve kuru yemişlerde bulunan Omega 3 saç derisini sağlıklı yapıyor. Yapraklı sebzeler, havuç, baklagiller de çok yararlı.
Güzel saçlar istiyorsanız hızlı zayıflatan diyetlerden de uzak durmanız gerekiyor.
Kırık uçları proteinle tamir edin: Saçınıza yaptığınız sürüyle şeyin onu mahvettiği kesin. Kırık uçları kestirmek her zaman çözüm değil. Neyse ki bunun için de bazı şeyler üretilmiş. Protein içeren ürünler kırık uçları onarmada etkili. Şampuanınızı, saç kreminizi alırken içindekiler kısmını okumanızı öneriyoruz.
Kepeğe yağlarla çözüm aramayın: Kepek saç derinizi etkileyen bir sorun. Çeşitli yağlarla buna çözüm bulmaya çalışmak tam bir fiyaskoyla sonuçlanacak. Çünkü böyle uygulamalar kepeği daha da arttıracak. En iyisi doktora gitmek. Onun önereceği şampuanı kullanmak.
Markaların cüzdanınızı boşaltmasına izin vermeyin: Geçen yine dayanamayıp şampuandan saç kremine, jöleden spreye bir sürü ürün satın aldınız değil mi? Araştırmalar şunu söylüyor: Pahalı ürünler ucuzlardan daha iyi değil. Yapmanız gereken tek şey saç tipinize uygun olanı almak.
Beyazları kapatırken dikkatli olun: Yaşlandıkça saçınız da kırılganlaşıyor. Boyadığınızda daha da hasar veriyorsunuz.
Kıvırcıksanız taraktan uzak durun: Çünkü kıvırcık saçlar çok daha kırılgan. Hem zaten saçınızın taranmaya ihtiyacı yok. Şekillendiriciler işiniz görecektir.
İkide bir renk değiştirmeyin: Saçınız hakkındaki fikirleriniz değişken olabilir. Geçen ay kızıl olmayı isteyip, bu ay sarışınlığa merak salabilirsiniz. Ama dikkat edin. Bu saçınıza inanılmaz zarar veriyor. Ayrıca doğal saç renginizin birkaç ton açığına ya da koyusuna boyatın. Çünkü saç rengindeki aşırı değişimin verdiği zarar da çok yüksek.
Saçınızı güneşten koruyun: Güneş kremi olmadan güneşlendiğinizi düşünsenize. Korktunuz mu?  Saçınız için de aynısı geçerli. Üstelik onu korumak çok daha zor. Güneş koruyucu spreyler ya da şapka kullanın. 
Yüzmeden önce saçınızı yıkayın: Havuz kloru saçı mahvediyor. Saçınızı yıkayıp girerseniz klorun emilimi azalıyor.
Saçınızdaki değişikliklerin farkına varın. Mat saçlar ya da fazla saç dökülmesi sağlık sorunlarının habercisi olabilir.
Bazı ilaçlar saçınızı dökebilir. Bu konuda sıkıntı yaşıyorsanız bir cilt uzmanına görünmelisiniz.

Saçları Dökülenler Çinkoya Dikkat!

Saçlarım dökülüyor diyorsanız; Çinkoya dikkat!

Saçlarınızın döküldüğünü mü düşünüyorsunuz? Size tavsiyem: öncelikle saçlarınızdaki dökülmenin normal sınırlar içinde olup olmadığından emin olun. Eğer; saçlarınızın olması gerekenden daha fazla döküldüğüne karar verdiyseniz o zaman bunun nedenlerini araştırın. Ve tabi sırada çözüm bulmak var.

Normal bir saç dökülmesi ne miktarda olur?
* Günde 50-100 adet saç telinin dökülmesi normal sınırlar içerisinde kabul ediliyor.

Saç dökülmesinin sebepleri

*  İlkbahar ve sonbahardaki iklim değişimleri          
*  Bilinçsiz olarak uygulanan zayıflama diyetleri
*  Yetersiz ve Dengesiz Beslenme, vitamin ve mineral eksiklikleri (özellikle Çinko eksikliği)
*  Hamilelik ve emziklilik dönemi
*  Ailesel yatkınlıklar
*  Kalitesiz saç ürünlerinin kullanımı
*  Anemi, ağır geçirilmiş ateşli hastalıklar gibi hastalıklar veya bazı ilaç kullanımları
*  Yaşadığı ortamın fiziksel şartları (kişinin stresli olması da saç dökülmelerini olumsuz etkilemektedir.)
*  Bunlardan özellikle Çinko eksikliğine dikkat çekmek istiyorum.

ÇİNKO nedir?
* Yaklaşık 100 enzimin yapısına giren ve vücutta oluşan biyokimyasal reaksiyonların devamı için gerekli vazgeçilmez minerallerden biridir.
* Çocuklarda büyüme gelişmede, bağışıklık sisteminde, tat ve koku almada önemli rol oynar.

Bir kişinin günlük çinko gereksinimi:
* Erişkin kadınlarda gereksinim 12 mg/gün,
* Erkeklerde 15 mg/gün,
* 1–10 yaş çocuklarda ise 10 mg/gün’dür.

Çinkodan zengin besinler:
* Çinko aslında yiyeceklerin çoğunda bulunur. Fakat bazı besinlerde bulunan çinkodan vücudumuzun yararlanması daha güçtür. Örneğin hayvansal kaynaklı yiyeceklerdeki çinkonun emilimi, bitkisel kaynaklı yiyeceklere oranla çok daha yüksektir. Dolayısıyla hayvansal bir besinden sağladığımız çinko ile bitkisel bir besinden sağladığımız çinkodan vücut aynı oranda yararlanamamaktadır.
* Hayvansal kaynaklılardan kırmızı et, karaciğer, yumurta ve kabuklu deniz ürünleri çinkodan oldukça zengindir. Bunun dışında süt ve süt ürünleri de fazla miktarda çinko içerir
* Bitkisel kaynaklı besinlerden ise badem içi, ceviz, kuru baklagiller, buğday, bulgur ve mantar çinkodan zengin besinlerdir.

Çinko yetersizliğinde görülen olumsuz durumlar:

* Çinko yetersizlik belirtileri;
* Çocuklarda büyüme geriliği,
* Karaciğer ve dalak büyümesi,
* Cinsel organın gelişememesi,
* Tırnak bozuklukları,
* İştahsızlık,
* Cilt yaraları,
* Yara iyileşmesinde gecikme,
* Eklemlerde şişme ve sertleşme şeklinde olabilmektedir.

Çinko yetersizliğini önlemek için yapılması gerekenler:

* Çinko yetersizliğini engellemek veya önlemek için mutlaka önerilen miktarlardaki çinko vücuda alınmalıdır; bu da yüksek miktarda çinko içeren besinleri tüketmekle sağlanabilir. Besinlerle çinko alımlarınız yetersizse bir uzmana danışarak çinko tabletlerini de kullanabilirsiniz.

Saç Dökülmesi Sebepleri

Saç dökülmeleri mevsimsel olabileceği gibi ciddi hastalıkların da işareti olabilir.
Son günlerde saçlarındaki ani ve aşırı dökülmeden şikayet ediyorsan, her yıkama sonrası saçların tel tel eline geliyorsa bu durumu ciddiye almanda fayda var.

Her saç iki ile yedi yıl arası bir ömre sahiptir.
Bir insanda ortalama 100 bin adet saç folikülü (saçın içinde büyüdüğü yapı) vardır. Bu sayı doğumda sabittir ve daha sonra artırılması mümkün değildir. Her bir saç folikülünden bir saç çıkar ve her saç da ortalama 2-7 yıllık bir ömre sahiptir.

Günde 100 saç teline kadar dökülme normal kabul edilir.
Her saçın ömür süresi kabaca üçe ayrılır. Büyüme evresi en uzun süren evredir, bu evrede saç ortalama ayda bir cm uzar. Bu evreyi tamamlayan saç daha sonra birkaç hafta süren dinlenme evresine girer. Ortalama iki, üç hafta süren bu evreden sonra da saç dökülme evresine girecektir. Dökülme evresine giren saç, saç folikülü ile olan bağlantısını kaybeder ve iki, dört ay içinde dökülür. Bu süre, saça yapılan, tarama, fırçalama, yıkama işlemleri ile daha da kısaltılabilir ama uzatılamaz. Bu sürenin sonunda saça hiçbir şey yapılmasa bile saç kendiliğinden kayıp düşecektir. Dökülen saçın yerine saç folikülünden yeni saç üretilir.

Bu döngü bir ömür boyu devam eder. Saçın dış görünüşünden hangi evrede olduğu anlaşılamaz ve kabaca herhangi bir zaman diliminde saçın yüzde 85-90’i büyüme evresinde, yüzde bir-ikisi dinlenme evresinde, yüzde 10-15’i dökülme evresinde olur. Banyo yapılmayan günlerde “günde 100” saç teline kadar dökülmenin normal kabul edilmesinin mantığı yukarıda anlatılan saçın fizyolojisinde ileri gelir. Bu evrelerin bilinmesi saç dökülmelerinde tedavinin neden uzun sürdüğünün anlaşılması bakımından da önemlidir.

Ağır diyetler ve ilaçlar telojen saç dökülmesi hastalığına sebep olabilir.
Büyüme evresindeki saçın gelen uyarılar sonucunda beklenenden daha kısa sürede ömrünü tamamlamadan dinlenme ve dökülme evresine girmesi ile oluşur. Dökülme evresine giren saç ortalama 90 günde döküleceği için, saç dökülmesi kabaca sebep olan olaydan iki-dört ay sonra başlar. İlaçlar, ateşli hastalıklar, kilo kaybı, ağır diyet uygulamaları, dengesiz beslenme, doğum telojen saç dökülmelerinin sebeplerindendir. Hasta saçının avuç avuç döküldüğünü, lavabo deliğini tıkadığını ifade eder, saçını yıkamaktan ve taramaktan korkar, kel kalma korkusu içindedir. Saçın her tarafından eşit bir dökülme vardır. Telojen saç dökülmeleri tedaviye çoğunlukla iyi cevap vermektedir. Tedavi süresi en az üç ay sürer.

Saçlarının tepe kısmı inceliyorsa.
Genetik zeminde androjenlerin etkisiyle ortaya çıkan saç dökülmesine “Androgenetik saç dökülmesi” denir. Erkeklerin yaklaşık yarısında, kadınların ise yüzde 20-25’inde görülür. Hastalar zaman zaman saç dökülmesinin şiddetlendiğini söylese de genellikle telojen saç dökülmelerinin tersine sinsi bir dökülmedir ve yıllar içinde tablo oturur. Bazen hastalar saç dökülmesinden ziyade saçının inceldiğini daha çok fark eder. Temel olarak saçın tepe kısmında saçların inceldiği görülür ve saçın arka kısmına göre bir seyrelme fark edilir. Özellikle kadınlarda başlangıç dönemlerinde tanı koymak zordur ve başka saç dökülmesi ile giden tablolarla kolayca karışabilir. Tedavi yıllar sürebilir.

Halk arasında “saçkıran” olarak bilinen dökülmeler
“Alopesi areata” aniden ortaya çıkan, değişik çaplarda, bir ya da birkaç tane tamamen saçsız alana neden olan ve sık rastlanılan bir hastalıktır. Halk arasında “saçkıran” adı ile bilinir. Ancak adının çağrıştırdığının aksine mantar hastalığı değildir ve bulaşıcı özelliği yoktur. Sadece saçta değil, sakal bölgesinde de görülebilir. Genellikle birkaç ay ya da yıl içinde tedavi ile geriler. Eğer saç dökülmesi devam ediyorsa bunu hafife alma. Süreklilik gösteren dökülmelerde bir dermatoloji uzmanına başvurup muayene olmak ve gerekli testleri yaptırıp tedavi yoluna gitmek çok önemlidir.

Saç Tipine Göre Saç Bakım Teknikleri

İnce telli saçlar:
İnce telli saçlarda daha ziyade kısa ve katlı kesimler tercih edilmelidir. Yıkarken de gerekli kalınmadığı sürece saç kremi sürülmemelidir. Saçlar ılık ve yavaş çalışan bir fönle diplerden kurutulmalıdır. Çok hızlı çalışan bir fön, saçı daha fazla düzleştirir ve daha çabuk yapıştırır.

Boyalı saçlar:
Boyalı saçların renginin daha uzun süre kalıcı olması için şampuan seçimi önemlidir. Mutlaka pH. değeri düşük şampuanlar seçilmelidir. (Ör.5,0/5,5 pH değerleri olabilir.) Röfleli saçlarda mutlaka çok iyi bir krem ve bakım uygulanmalıdır. Mümkünse saç kremliyken taranmalıdır.

Yağlı saçlar:
Yağlı saçların sebebi genel olarak aşırı yıkama veya beslenmeyle ilgili sağlık sorunları olabilir. Yağlı saçlarda da yine yıkama ve kurutma şekli önemlidir. Aşırı Sıcak ve hızlı kurutma makineleri kullanılmamalıdır. Saçlar avuç içleriyle yıkanmalıdır.

Kıvırcık saclar:
Kıvırcık saçlar için daha yoğun kremler kullanılabilir. Şekillendiriciler daha kremsi olmalıdır. Çünkü jöle gibi kuru şekillendiriciler daha kuru ve yıpratıcı olurlar. İnce telli saçların tam aksine bu saçlar kuvvetli fön kullanılarak kurutulabilir ve daha da düzleştirilebilir. Yıkama sırasında da, eğer kuru ise yine kremle nem kazandırılabilir.

Isırgan Otunun Faydaları Saymakla Bitmiyor

ISIRGAN OTU
Kökünden başlamak üzere, kökü, yaprakları, tohumları bile şifalı olan bir bitkidir. İsviçreli botanik bilimci Künzle, bir yazısında, yakıcı özelliği sayesinde (Tüylerde bulunan histamin ve asetilkolin) korunmamış olsaydı, bitkinin kökünün çoktan kurumuş olacağını belirtmişti. Eğer kendini koruyamamış olsaydı, haşarat ve hayvanlar onu çoktan yok etmişlerdi. Büyük ısırgan otu (Urtica diocia L.), çok yıllık ve otsu bir bitkidir, boyu bazen 1 m'yi geçer, yapraklar koyu yesil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Küçük ısırgan otu (Urtica Urens L.), bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Boyu 60 cm kadar olabilir. Yapraklar açık yeşil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Duvar kenarları ve harabeliklerde bol olarak görünür.Her iki türün de yaprakları 2-4 cm uzunlukta, oval veya kalp biçimindedir. Taze iken deri ile temas edince deride kızartı ve yanma yapar. Dızlağan ve dikenli ısırgan isimleriyle de bilinir. Türkiye' de her iki tür de yetişir.

Egzama ve egzamaya eşlik eden baş ağrıları ısırgan otu çayı ile iyileştirilebilirler. Isırgan otu, böbrek ve mesane taşı oluşumuna karşı da kullanılabilir. Böbrek hastalıkları ve zorlu baş ağrıları genellikle bir arada görülürler. Egzamalar genellikle dahili bir nedene dayandıklarından, onları içerden, kan temizleyici bitkilerle iyileştirmek gerekebilir. Isırganotu, en başta gelen kan temizleyici ve aynı zamanda kan yaptırıcı bir bitkidir. Böylece, pankreas üzerinde de çok olumlu etkileri olduğu için, ısırganotu çayı ile kandaki şeker düzeyi düşürülebilir. İdrar yolları hastalıkları ve iltihapları, da bitki çayı ile iyileştirilebilirler. Aynı zamanda da dışkılama kolaylıkları sağladığından, bir ilkbahar kürü için özellikle önerilir. İlkbaharda ve sonbaharda filizlendiğinde, onunla 4 haftalık bir çay kürü yapmak önemlidir. Sabahları aç karnına, kahvaltıdan yarım saat önce bir bardak ve gün boyunca 1-2 bardak çayı yudumlanarak içilebilir. Bu tür çay kürlerinden sonra kişi kendini anlatılamayacak kadar iyi hissedebilir. Ayrıca bu çayın lezzeti hiç de kötü değildir. Ama duyarlı kişiler, ona biraz papatya veya nane ekleyerek, lezzetini ve kokusunu değiştirebilirler.

Isırganotu, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında, dalak hastalıklarında, solunum sistemi balgamlanmasında, mide kramplarında ve ülserlerinde, bağırsak ülserlerinde ve akciğer hastalıklarında öncelikle önerilir. Değerli etken maddeleri (Potasyum tuzları, organik asitler-formik asit, histamin, asetilkolin ve Vitamin C) alabilmek için, çay hazırlanırken, yapraklar yalnızca haşlanır (kaynatılmaz). Isırganotu, koruyucu olarak da günde bir bardak içilebilir. Mikroplu hastalıklarda ve mikrop salgılanan hallerde de bitki çok iyi bir yardımcıdır. Belirli bir yaştan sonra bedendeki demir miktarı azalmaya başlar. Bu nedenle, yorgunluk ve bitkinlik halleri görülür, kişi yaşlandığını düşünmeye başlar ve verimliliği giderek azalır. Işte bu durumlarda, demir içerikli taze ısırgan otu ile çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bir ısırgan otu küründen sonra, kişi kendini çok kısa bir süre içerisinde eskiye oranla çok daha rahat hisseder, enerji ve çalışma gücü geri gelir, dış görünüm olarak da belirgin bir düzelme başlar. Safrakesesi rahatsızlığı ve kansızlık durumlarında da bitki çayı fayda sağlayacaktır. Ödemlerde, ısırganotu bedendeki fazla sıvıyı emerek büyük yararlar sağlar. Kan yaptırıcı özelliği sayesinde, kansızlık solgunluklarında, alyuvarlar eksikliğinde, anemi de yardımcı olur. Herhangi bir alerji rahatsızlığı çekenler (bahar nezlesi dahil) uzun bir süre ısırganotu çayı içebilirler. Bitki, soğuk algınlığına yatkınlığı önler, romatizma ve gut hastalıklarında yardımcı olur.

Taze ısırganotu yaprak ve kökünün kaynama suyuyla baş yıkanabilir ve saçlar canlanarak, sık bir biçimde büyümeye başlarlar. Her tür saça özellikle iyi gelen ısırganotu tentürünü herkes kullanabilir. Kafa derisi kepeksiz, saçlar sık, yumuşacık ve parlak! Damar tıkanıklıklarında da (baldırlarda), ısırganotu çok büyük yardımlar sağlar. Bu hastalığı çeken bazı kişiler, ağer zaman geçirmeden, ısırganotu kökü ayak banyoları yapacak olurlarsa, olası bir bacak empütasyonundan kurtulabilirler. Her tür kramp, nerden gelirse gelsin, kan dolaşımı bozukluğunun habercisi olabilir. Böyle durumlarda, bitkinin kaynama suyuyla masaj veya banyo yapmak fayda sağlayacaktır. Bu durum, koroner damarlarının daralması gibi özel durumlarda da geçerlidir. Belden yukarısı banyo küvetine doğru eğilir ve kaynatılmış bitkinin ılık suyuyla kalp bölgesine hafifçe masaj yapılır. Siyatik, lumbago ve kollarda, bacaklarda oluşan sinir iltihaplanmalarında, ağrılı bölgelere, yapraklı taze ısırganotu dalı hafifçe sürülür. Örneğin siyatikte, ayak ekleminden başlamak üzere, dıştan kalçaya kadar ve oradan da bacağın iç tarafından topuğa kadar yavaşça sürülür. Bu iki kere daha yenilenir ve son olarak, kalçadan başlayarak aşağı doğru inilir. Gerektiğinde daha başka bölgelere de aynı biçimde uygulanır. Isırganotunun sebep olduğu kaşıntıyı önlemek için, işlem sonunda o bölgeler pudralanır.

Kullanılan bitki ne kadar taze olursa, şifalı gücü de o kadar fazladır. Kış için bir miktar stok yapmayı da unutmayın ve kurutacağınız bu ısırganları mayıs ve haziran ayının güneşli günlerinde toplamaya dikkat edin. Kendi sağlığınız için bir şeyler yapabildiğinize sevinin! Ama en önemlisi sadece ihtiyacınız kadar bitki toplayın. Eğer sadece yaprak ve saplara ihtiyacınız varsa kesinlikle bitkiyi köküyle beraber sökmeyin. Bir bölgedeki tüm bitkileri tamamen koparmayın. Gelecek yıllarda da bitkinin neslini sürdürmesine izin verin!

Kullanım Biçimleri:

Çay Hazırlamak:

Yaprak Çayı: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış ısırganotu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır , 5-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-4 bardak yeni demlenmiş çay aç karnına veya öğün aralarında tatlandırılmadan içilir. Kokusunu veya tadını rahatsız edici bulanlar çaylarına biraz nane ilave edebilirler.

Kök Çayı: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış kök, bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine getirilir, 4-5 dakika kaynadıktan sonra, ateşten indirilip 5-10 dakika demlendirilir ve süzülür. Günde 3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan içilir.

Tohum Çayı: Havanda hafifçe ezilmiş bir tatlı kaşığı tohum, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak su ile haşlanır, üstü kapalı olarak 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay, yemeklerden yarım saat önce soğutulmadan içilir.

Isırganotu Tentürü: İlkbaharda veya sonbaharda sökülen kökler bol suda iyice yıkanır, elden geldiğince ince kıyılır ve bir şişenin boğazına kadar doldurulur. Köklerin üstüne çıkacak kadar 35-40 derece etil alkol eklenir, her gün çalkalanarak güneşte 14 gün boyunca bekletilir ve süre sonunda bir tülbentten geçirilerek süzülür. Koyu renkli şişelerde, serin bir yerde yıllarca saklanabilir.

El ve Ayak Banyoları: İki avuç dolusu yıkanmış kök, sap ve yaprak, 5 litre soğuk suya konularak, 10-12 saat bekletilir ve sonra kaynama derecesine kadar ısıtılır. Banyo sırasında bitkiler suyun içinde kalabilir. Bu banyo suyu, yeniden ısıtılarak, 2-3 kere daha kullanılabilir.

Saç Yıkamak: 4-5 avuç taze veya kurutulmuş yaprak, 5 litre suya koyulur, ağır ateşte kaynama derecesine kadar ısıtılır, 5 dakika demlendikten sonra süzülür. Kök kullanıldığında ise, 2 avuç dolusu ince kıyılmış kök, 10-12 saat soğuk suda bekletilir, sonra kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi için 10 dakika beklendikten sonra süzülür. Bu durumda, saç yıkamak için sodalı sabun gerekir.

Doğal Saç Boyaları

Doğal Saç Boyaları
Saçlarınızı boyamak istiyorsunuz ama yıpranmasından, dökülmesinden endişeleniyorsanız, aşağıdaki doğal saç boyası tarifleri tam size göre.

Kumral saç boyası için:

Malzemeler
* 1/2 fincan kurutulmuş adaçayı
* 1 tatlı kaşığı karanfil
* 1 çorba kaşığı kına
* 2 fincan su

Hazırlanışı
Adaçayı geceden kaynar suya konur, ertesi gün süzülür. Kınayla karanfil karıştırılır; içine. macun halini alacak kadar adaçayı losyonundan katılır.

Saçlar şampuanla yıkanıp havluyla kurutulduktan toz halinde sonra, macun düzgün bîr biçimde saçın her yanma, saç diplerim tarakla yol yol açarak sürülür. Sonra saçlar taranır. Elde etmek istenen renge göre 30 dakika, daha koyu bir renk için 1-2 saat veya daha fazla bekletilir.

Bundan sonra saçlar sıcak suyla çalkalanır. Bu uygulama saca kızıl - kahverengi bir ton verir. Pek tabiidir ki, elde edilen renk saçın cinsine ve önceki rengine bağlı olacaktır. Cevizin taze, yeşil dış kabuğundan da saç boyası yapılabilir. Ceviz kabuğu güçlü bir boya olduğundan, kolaylıkla cildi ve elleri boyar. Bu nedenle boya yaparken ellere eldiven geçirmeli; cildin gereksiz kısımlarını boyamaması için de yüze yakın olan saç diplerine biraz zeytinyağı veya vazelin sürmeli. Cevizin taze yeşil dış kabuğu sıcak suda kaynatılır. Su yarıya inince ateşten çekilir. Soğuduktan sonra süzülür. Uzun süre bozulmadan dayanması için içine bir miktar alkol konur. Saçlar istenilen rengi alıncaya kadar pamukla her gün saç diplerine sürülür. Daha sonra haftada 1 veya 2 kez sürmek yeterlidir.

Koyu renk saçlara boya: (ağarmaya yüz tutan saçlar için)

Malzemeler
* 2 çorba kaşığı koyu çay
* 2 çorba kaşığı kurutulmuş adaçayı
* 2 fincan su

Hazırlanışı
Çay ve adaçayı suda 25-30 dakika kaynatılır. Birkaç saat bekletilip süzülür ve saç diplerine sürülür. Bitkilerden yapılan boyaların saca renk vermesi için

uzun süre her gün uygulanmaları gerekir. Daha sonra haftada 1 veya 2 uygulama yeterli olabilir, istenilen renk elde edildikten sonra daha da seyrek sürülebilir.

Koyu renk saçlara parlaklık vermek için Tarif - 1: 

Bir miktar çay kaynatılır. Birkaç saat sonra süzülüp saca sürülür. Çayın rengi ne kadar koyuysa renk de o kadar parlak olur.

Koyu renk saça parlaklık vermek için Tarif - 2: 

Ceviz yaprağı kaynatılır. Bir süre demlendirildikten sonra süzülür ve losyon olarak saça sürülür. Saça parlaklık verir ve güçlendirir.

Kumral ve sarı saçların rengini açmak için :

Malzemeler
* 3 avuç papatya
* 1 limonun suyu
* Bir miktar su

Hazırlanışı
Papatya suda 3-5 dakika kaynatılır. Bir saat bekledikten sonra süzülür. İçine limon suyu katılır. Kuru saca ve saç diplerine sürülür. Mevsim yazsa güneşte kurutulur.

Koyu renk saçlara röfle vermek için ;

Malzemeler
* Bir miktar soğan kabuğu
* Bir miktar su
* 3 çorba kaşığı çay

Hazırlanışı
Soğan kabuğu suda kaynatılıp soğumadan süzülür. İçine çay katılıp 15 dakika demlendirdikten sonra tekrar süzülür. Losyon daha ılıkken saçlar çalkalanır.

Saç Dökümelerine Bitkisel Maskelerle Çözüm

Saçlarınızın dökülmesini önlemek veya çabuk uzamasını istiyorsanız, aşağıdaki organik maskeleri denemenizi öneririz.

Malzemeler: 

* Zeytinyağı
* Bal
* Tarçın
* 2 yumurta
* Alfalfa
* Ispanak
* Kişniş
* Badem yağı
Öncelikle yeşil yapraklı sebzeler, havuç, mango, kuru kayısı, tahıllar, brüksel lahanası ve mercimek içeren protein açısından zengin bir diyetle beslenin.

Yapılışı: 

Maske 1: Zeytinyağı, bal ve tarçını karıştırarak bir macun hazırlayın. Bunu saç derisine masaj yaparak yedirin ve 15 dakika tutun. Yumuşak bir şampuanla yıkayın. Haftada 3-4 kez tekrarlayın.

Saçları uzatmak için: Her gün alfalfa, taze ıspanak ve taze kişniş sularını karıştırıp için. Bu, saçlarınızın daha çabuk uzamasını sağlar.

Maske 2: Günde 2-3 kez saç derisine badem yağı sürün. Bu saçlarınızın daha fazla dökülmesini engeller

Dökülen Saçlar İçin Maske 

* 500 gr Böbrek yağı
* 100 gr Hindistan cevizi yağı

Yapılışı
Böbrek yağını küçük küçük doğrayıp eritin. Posalarını ayırdıktan sonra Hindistan cevizi yağını karıştırın. Saçlarınıza sürün streç flim sarın. 2 saat bekleyin.

Günlük Saç Bakımı İle Canlı Saçlar

SAÇLARIMIZ DEĞERLİDİR...
Saçlarımıza gereken önemi vermek aslında o kadar da zor değil. İşte size püf noktalar...

Ilık su: Saçınıza doğal parlaklığını yağlar veriyor. Siz onu sıcak suyla yıkarsanız yağlar küsüp gidiyor. Bu durumda saçınız parlaklığını kaybediyor. Buz gibi suyla yıkanıp üşütmeyin ama ılık suyla orta yolu bulmayı deneyebilirsiniz. Şampuanlarken saç derinize masaj yapmayı unutmayın. Bu saçlarınızı parlatacaktır.

Genetik ve Stil: Saçınızın hacimli olması genlerinize ve stilinize bağlı. Kızıl saçlıysanız şanslısınız. Saçlarınız doğuştan dolgun. Kızıl değilseniz siz de hacimli saçlara sahip olabilirsiniz. Hacim dediysek biraz daha fazla hacim için saç köpüğü kullanabilirsiniz. Olmadı kökten uca kurutabilirsiniz. Saçınız çok hassassa düşük ısılı fön, düzleştirici ya da maşa şart.

Kızgın föne elveda: Kısa sürsün diye yüksek ısıyla kurutmak doğru değil. İsviçreli bilim adamları bunu da araştırmış. Isı fark etmiyor. Hepsiyle aynı sürede kuruyor.

Tarak: İşte en basit kuralımız. Saç dökülmesi bir yere kadar normal. Gün içinde 50 - 100 tel saç döküyoruz. Fazlası çok. Hırslı hırslı taramak da üstüne tuz biber ekiyor.

Stil yapıyorum derken saçınıza zarar vermeyin: Atkuyruğu, örgü saça nasıl zarar veriyor bilseniz bir daha asla yapmazdınız. Hele ıslakken hiç denemeyin. Islak saç daha kırılgan oluyor.

Fön yerine havlu deneyin:  Vaktiniz varsa fönden uzak durun. Havluyla kurulayın. Bırakın kendi haline. Bu çok daha sağlıklı.

Sağlıklı bir saç için balık ve kuruyemiş yiyin: Saçla yediklerimin ne alakası var demeyin. Somonda ve kuru yemişlerde bulunan Omega 3 saç derisini sağlıklı yapıyor. Yapraklı sebzeler, havuç, baklagiller de çok yararlı.

Güzel saçlar istiyorsanız hızlı zayıflatan diyetlerden de uzak durmanız gerekiyor.

Kırık uçları proteinle tamir edin: Saçınıza yaptığınız sürüyle şeyin onu mahvettiği kesin. Kırık uçları kestirmek her zaman çözüm değil. Neyse ki bunun için de bazı şeyler üretilmiş. Protein içeren ürünler kırık uçları onarmada etkili. Şampuanınızı, saç kreminizi alırken içindekiler kısmını okumanızı öneriyoruz.

Kepeğe yağlarla çözüm aramayın: Kepek saç derinizi etkileyen bir sorun. Çeşitli yağlarla buna çözüm bulmaya çalışmak tam bir fiyaskoyla sonuçlanacak. Çünkü böyle uygulamalar kepeği daha da arttıracak. En iyisi doktora gitmek. Onun önereceği şampuanı kullanmak.

Markaların cüzdanınızı boşaltmasına izin vermeyin:  Araştırmalar şunu söylüyor: Pahalı ürünler ucuzlardan daha iyi değil. Yapmanız gereken tek şey saç tipinize uygun olanı almak.

Beyazları kapatırken dikkatli olun: Yaşlandıkça saçınız da kırılganlaşıyor. Boyadığınızda daha da hasar veriyorsunuz.

Kıvırcıksanız taraktan uzak durun: Çünkü kıvırcık saçlar çok daha kırılgan. Hem zaten saçınızın taranmaya ihtiyacı yok. Şekillendiriciler işiniz görecektir.

Sürekli renk değiştirmeyin: Saçınız hakkındaki fikirleriniz değişken olabilir. Geçen ay kızıl olmayı isteyip, bu ay sarışınlığa merak salabilirsiniz. Ama dikkat edin. Bu saçınıza inanılmaz zarar veriyor. Ayrıca doğal saç renginizin birkaç ton açığına ya da koyusuna boyatın. Çünkü saç rengindeki aşırı değişimin verdiği zarar da çok yüksek.

Saçınızı güneşten koruyun: Güneş kremi olmadan güneşlendiğinizi düşünsenize. Korktunuz mu?  Saçınız için de aynısı geçerli. Üstelik onu korumak çok daha zor. Güneş koruyucu spreyler ya da şapka kullanın.

Yüzmeden önce saçınızı yıkayın: Havuz kloru saçı mahvediyor. Saçınızı yıkayıp girerseniz klorun emilimi azalıyor.

Saçınızdaki değişikliklerin farkına varın. Mat saçlar ya da fazla saç dökülmesi sağlık sorunlarının habercisi olabilir.
Bazı ilaçlar saçınızı dökebilir. Bu konuda sıkıntı yaşıyorsanız bir cilt uzmanına görünmelisiniz.

Muhteşem Saçlara Sahip Olmanızı Sağlayacak Besinler

Muhteşem saçlara sahip olmanızı sağlayacak 10 Mucize Besin

1- SOMON: Omega-3 ile yüklenmiş somon, B12 vitamini ve demir içeren iyi kalite protein kaynağıdır. Kuru kafa derisinin  omega 3 yağ asitlerine ihtiyacı vardır, eksikliğinde kuru kafa derisi ve kurumuş saçlarla  birlikte bakışlarda donuklaşmaya neden olur.

Vejeteryanlar, günlük beslenmeleri bitkisel omega-3 kaynağı olan keten tohumunu mutlaka günde 2 tatlı kaşığı içermelidir.

2- Koyu Yeşil Yapraklı Sebzeler: Ispanak, brokoli gibi koy yeşil yapraklı sebzeler, vücudun sebum üretmek için ihtiyaç duyduğu   A ve C vitaminlerinin mükemmel kaynakları.
Saç foliküllerinden salgılanan yağlı madde vücutta doğal saç bakımı sağlar, Koyu yeşil yapraklı sebzeler vücuda kalsiyum ve demir de sağlar.

3- Fasulye: Fasulye saçınız için iyi bir besin mi? Evet bu doğru. Kuru fasulye ve mercimek gibi kuru baklagiller saçlarınızın sağlıklı uzamasına yetecek kadar bol miktarda demir, çinko ve biotin içeren  iyi protein kaynaklarıdır. Nadir rastlanan biotin eksikliği saç kırılmalarına neden olur. ADA’dan Ms. Blatner günde 3 ya da daha fazla porsiyob mercimek ya da fasulye  tüketimini önermektedir.

4-Yağlı Tohumlar(Fındık, Ceviz): Sağlıklı ve canlı saçlara sahip olmanın yolunun ceviz ve fındık tüketmekten geçer. Brezilya  fındıkları sağlıklı saç derisi için çok önemli bir mineral olan selenyumun  doğadaki en iyi kaynağıdır . Ceviz de saç bakımına yardımcı AHA ve omega-3 yağ asitlerini içerir. Bu yağlı tohumlar pekan cevizi, kaju ve badem gibi müthiş derecede çinko içerir ki çinko eksikliğinde saç dökülmesi kaçınılmaz bir sonuçtur işte bu yüzden sağlıklı saçlar için hazırladığınız menüye fındık ve cevizi eklemeyi unutmayın.

5- Tavuk  ve Hindi eti:  Tavuk ve hindi eti içerdiği yüksek protein sayesinde saçlarınızı     istediğiniz gibi sağlığına kavuşturur. Yetersiz ve düşük kaliteli protein saçlarınızın hem zayıflamasına hem de rengini kaybetmesine neden olacaktır.

6- Yumurta: Konu saçlar olduğunda yumurtanın çırpılmış ya da  kızarmış olarak nasıl tüketildiğinin bir önemi yoktur. Nasıl servis edilmiş olursa olsun yumurta saçlarınız için bulabileceğiniz en iyi protein kaynağıdır. Yumurta ayrıca güzelliğiniz  için çok önemli olan biotin ve B12 vitaminlerini de içerir.
İyi kaliteli protein olması açısından diyette tokluk sağlama , kas yapımı, metabolizma hızlandırmada da oldukça etkili olan yumurtaya diyetinizde yer vermeniz saçlarınız için de güzel bir hediye olacaktır.

7- Tam Tahıl: Tam tahıllı ekmekler ve tam tahılllarla zenginleştirilmiş kahvaltılık gevrekler saçlarınız için yüksek dozda çinko, demir ve b vitaminlerini içerir. Kilo probleminiz olmasa bile sağlıklı beslenmek adına ekmek, un, makarna, bisküvi vb besinlerinizi bir an önce tam tahıllılarıyla değiştirebilirsiniz.
Ayrıca kilo verirken saçlarınızın sağlığı da sizin önemliyse özellikle ara öğünlerde tüketmeniz de kilonuzu korumada büyük rol oynarken saçlarınızı da korur..

8- İstiridye: İstiridyenin en önemli özelliği afrodizyak etkisidir, ama  sağlıklı saçlar üzerinde de bir o kadar etkilidir. Saçların uzamasında etkili çok güçlü bir antioksidan olan çinkonun anahtarı istiridye tüketmekte gizli.

9- Düşük Yağlı Süt Ürünleri: Düşük yağlı süt ve yoğurt , saç sağlığı için çok önemli bir mineral olan kalsiyumun en iyi kaynaklarıdır. Düşük yağlı süt ve yoğurt aynı zamanda yüksek kalitede protein kaynakları olan whey ve kazein de içerir.

Sağlıklı saçlara sahip olabilmek için ana öğünlerde olduğu gibi ara öğünlerde de kalsiyumdan zengin besinler tüketmek mümkün. Öğleden sonraki ara öğünde tüketmek üzere evden çıkmadan çantanıza küçük bir kapta peynir atmanız yeterli. Ayrıca  omega-3 ve çinkodan zengin fındık, ceviz ve keten tohumu gibi besinleri günde 1 tatlı kaşığı tüketerek de saçlarınızın beslenmesini destekleyebilirsiniz.

10- Havuç: Saç derisinin sağlığı için çok önemli bir vitamin olan   A vitamini için havuç mükemmel bir kaynaktır. Bakımlı ve sağlıklı saçlara sahip olmak istiyorsanız ana öğünlerinizde salatalarınıza havuç ekleyerek ve ara öğünlerinizde havuç tüketerek diyetinizde bu mükemmel besini ekleyebilirsiniz.

Diyetinize bu besinlerden yer vermediğinizde ve özellikle çok düşük kalorili diyetler uyguladığınızda kilolarınızla birlikte saçlarınızı da kaybetmeye başlayabilirsiniz. Düşük kalorili diyetlerde saçınızın sağlığı için çok önemli olan omega-3 , çinko,  A vitamini ve kalsiyum düzeyleri de düşük olacağından düşük kalorili diyetlere başladıktan bir süre sonra saçlarınız  donuk  ve yıpranmış  olabileceği gibi koparak hızla  dökülmeye başlar. Bu ciddi problemi önlemek için diyetinizi önce metabolizmanıza uygun düzenleyecek bir beslenme uzmanına başvurmalı ve omega-3 , A vitamini, çinko başta olmak üzere vitamin ve minerallerden zenginleştirilmiş bir beslenme programı uygulamalısınız.

A vitamini: Saç tellerinin gelişimi için yardımcı, ama saç derisi üzerinde de dengeleyici bir rol oynuyor. Karaciğer, yağlı balık, süt ürünleri, yumurta, ıspanak, marul, kırmızı renk meyve ve sebzelerde bulunuyor.

B4 vitamini: Saç folikülü için gerekli. Patateste, yumurta sarısında, meyvelerde, lahanada, domates ve ette bulunuyor.

B5 vitamini: Saçların uzaması, güçlenmesi için önemli. Karaciğer, yer fıstığı, brokoli, hububatlar, karnabahar ve avokado da bulunuyor.

B6 vitamini: Saçların canlılığı için gerekli. Kırmızı et, balık, yumurta, patates, muz, kuruyemiş, lahana ve ıspanakta bulunuyor.

Folik asit (B9): Saçlara canlılık ve parlaklık kazandırıyor. Karaciğer, ıspanak, lahana, brokoli, kuruyemişte bulunuyor.

E vitamini: Kan dolaşımına yararlı. Foliküllerin yaşlanmasını önlüyor. Kırmızı et, bitkisel yağlar, yumurta, yeşil yapraklı sebze, kuruyemişte bulunuyor.

Selenyum: Saç derisinin canlanması, kepeği önlemek için gerekli. Yumurta, ton balığı, domates, et, çikolatada bulunuyor.

Demir: Saç köklerini besliyor. Eksikliği durumunda saçlar zayıflıyor ve dökülüyor. Karaciğer, et, ceviz, yumurta sarısı, bira mayasında bulunuyor.

Çinko: Yağ üretimini dengeliyor. Deniz ürünleri, karaciğer, tavuk eti, kırmızı et, badem ve süt ürünlerinde bulunuyor.

DİKKAT : Bu sitede yayınlanan her türlü bilgi, sadece bilgilendirmek amacı ile hazırlanmıştır. Bir sağlık profesyonelinin vereceği tavsiyelerin yerine kullanılamaz. Sizin gerçek fiziksel durumunuzu yansıtmıyor olabilir. Doktorunuza danışmadan bu sayfalardan edineceğiniz bilgileri herhangi bir rahatsızlığın teşhis veya tedavisinde kullanmayınız. Soru ve sorunlarınız için doktorunuza danışınız.