kalsiyum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

KALSİYUM EKSİKLİĞİNİN ZARARLARI

Kalsiyum, beden sağlığı açısından en önemli minerallerden biridir. Vücudumuzda bulunan kemik yapısının ve dişlerin sağlıklı bir şekilde ayakta kalmasını sağlar. Her birey kalsiyum gereksinimi karşılayacak derecede kalsiyum içeren besinler tüketmeye özen göstermelidir. Vücuda alınan kalsiyum öncelikle kemiklerde depolanır. Ve uzun süreli kalsiyum alınmaması durumunda, vücudumuz kemiklerde depoladığı kalsiyumdan kullanmaya başlar.

Bu durumun uzun süreli olması, kemiklerin güçsüzleşmesine ve vücudun olumsuz şekilde tepkimeler vermesine yol açar.

Kalbimiz İçin Kalsiyuma İhtiyacımız Var

Kalsiyum eksikliğinin zararları, yaygın olarak bilindiği gibi sadece diş çürükleri ve kemiklerin kolay kırılması ile sınırlı değildir. Aynı zamanda yeterli miktarda kalsiyum ihtiyacı karşılanmadığında, kaslar üzerinde, sinir sistemi üzerinde ve kalbin düzenli çalışmasında olumsuz etkiler meydana getirebilir.

Kalsiyum eksikliğinin zararlarından bir diğeri ise kanın pıhtılaşmasında oynadığı büyük rolden vücudu mahrum bırakmasıdır.

Özellikle çocuklar için kalsiyum çok önemlidir. Çocuk gelişiminde kalsiyum ihtiyacının tamamıyla karşılanması gerekmektedir. Aynı şekilde gebe bayanlar ve bebekler içinde kalsiyum eksikliği zararlara yol açabilmektedir. Örneğin bebeklerde gelişim bozukluklarına neden olabilir.

Kalsiyum eksikliğinin zararları vücudumuzda hani hastalıklara yol açar? Başlangıçta kemik erimesi, eklem ağrıları, el ve ayaklarda ağrılar, uykusuzluk, sinirlilik, kalp çarpıntısı, yüksek tansiyon, depresyon gibi hastalıklara neden olmaktadır.

Kalsiyum eksikliğinin zararları olduğu gibi, kalsiyumun fazla alınmasının da zararları görülmektedir. Kemiklerde kireçlenme ve böbrek taşı gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir.

Kalsiyum İçeren Besinler

En fazla kalsiyum içeren besinler süt ve süt ürünleridir. Buna bağlı olarak sebzelerde de kalsiyum bulunmaktadır. Fındık, fıstık, keçiboynuzu ve balıkta kalsiyum içeren besinler arasındadır.

Dikkat : Kalsiyum eksikliği belirtileri başladığında doktora başvurmanızda ve tedavi için destek almanızda büyük fayda vardır.

VÜCUDUMUZDAKİ MİNERALLER VE İŞLEVLERİ

Mineraller ve Görevleri, Mineraller Neye Yarar?

Mineraller, sağlıklı bir yaşam için ihmal edilmemesi gereken, vücudun fonksiyonlarını sürdürmesi için hayati öneme sahip inorganik maddelerdir.

Sağlığımız için çok önemli 15′ten fazla mineral vardır. Çoğunlukla, vitaminlerin en ihtiyaç duyulan bölgeye ulaşmalarını sağlarlar. Hücre korunması ve sağlıklı dişler, kemik, cilt yapısı için önemli olan mineraller, kan basıncı, kalp ritmi, kas fonksiyonları, vücuttaki sıvı dengesi, üremede de önemli roller oynarlar.

Minerallerin İnsan Vücudundaki İşlevleri Nelerdir?

KALSİYUM: Büyük oranda kemiklerde bulunur. Eksikliği yüksek oranlara vardığında diş ve sırtta ağrılar, kemiklerde zayıflama, çatlama ve kolay kırılma görülür. Bu mineral, en çok süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyve, fındık, narenciye ve balıkta bulunur.

KROM: Vücuttaki basit şekerin parçalanmasını ve kullanımını düzenler, kandan hücrelere glikoz transferi sağlar. İnsülin oluşumuna, kolesterol düzeyi kontrolüne yardım eder. Vücuttaki enzim ve hormonlar için çok önemlidir. Yumurta sarısı, istiridye, yer fıstığı, üzüm suyu, peynir, buğday ve mayada bulunur.

DEMİR: Hemoglobin (kırmızı kan hücresi), miyoglobin (kas pigmenti) ve enzim üretimi için gereklidir. Vücuttaki demirin sadece yüzde 8′i kan damarlarından gelir. Vücutta büyümeye yardım eder, yorgunluğa karşı ve hastalıklardan korunmada kullanılır. Vücuttaki B grubu vitaminlerinin kullanımını arttırır. Yumurta sarısı, et, balık, ciğer, yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, fındık ve dalakta bulunur.

MAGNEZYUM: Sinir sisteminin ve kasların gevşemesini sağlayan mineraldir. Magnezyum kandaki şekerin enerjiye dönüştürülmesinde önemli rol oynar. Sağlıklı dişler ve sindirim sisteminin rahatlığı için gereklidir. Soya fasulyesi, fındık, süt, balık, yeşil yapraklı sebzeler ve tahıllarda bulunur.

POTASYUM: Sodyumla birlikte vücuttaki su dengesinin sağlanmasına yardımcı olur, gıdaların hücre içine geçişini sağlar, sinir sistemindeki mesajları iletir. Beyne oksijen gönderilmesi için önemlidir. Bu mineral vücutta her gün kullanılır ve tekrar yeri doldurulur. Kalp ve diğer kasların sağlıklı yapılarını korumaları potasyuma bağlıdır. Fazla şeker, diüretikler, laksatifler, fazla tuz, alkol ve stres bu mineralle vücuttan atılır. Et, süt, sebze, meyveler ve kurubaklagillerde bulunur.

ÇİNKO: Proteinlerin enerjiye dönüştürülmesi için çok önemlidir. Zihinsel fonksiyonlarda, vücudun kendini iyileştirmesi ve yenilemesi gereken durumlarda, bağışıklık sisteminin gelişmesinde, hormonal dengede önemli yere sahiptir. Kalp, beyin ve üreme sisteminin çalışması için gereklidir. Deniz ürünleri, et, karaciğer, fındık, ay çekirdeği, süt ve yumurtada bulunur.

İYOT: Tiroid bezlerinde yer alır. Tiroid ve tiroid kontrol mekanizmasında, zihinsel fonksiyonlarda, enerji ve kilo almada önemli rol oynar.

FOSFOR: Sadece fizyolojik kimyasal reaksiyonlarda yer almakla kalmaz, aynı zamanda vücuttaki bütün hücrelerde bulunur. Normal kemik ve diş yapısı, kalp düzeni ve normal böbrek fonksiyonları için gereklidir. Süt ürünleri, sakatatlar, et ve kurubaklagillerde bulunur.

SODYUM: Bu mineral sinir ve kas fonksiyonlarının devamı için çok önemlidir. Asıl görevi sıvı pompalanmasını ve gıdaların hücre zarından geçişini sağlamaktır. Bol miktarda sodyum yüksek kan basıncına katkıda bulunur. Tuz, füme etler, süt ve süt ürünlerinde bulunur.

Mineral Fazlalığı ve Zararları: Mineral Eksikliği, her mineralin almış olduğu görevlere göre çeşitli ve hayati fonksiyonlarda aksaklıklara ve sağlık sorunlarına yol açar. Bununla birlikte minerallerin belli bir dozdan fazla alınması da zararlıdır ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olur.

Kemik Kırılmasına İyi Gelen Besinler

Yeşil sebzeler, fasulyeler, tofu, susam ve hatta portakalda, süt ürünlerinden kaynaklanan problemler olmaksızın kullanıla­bilecek bol miktarda kalsiyum vardır. Hayvansal ürünler, sod­yum, şeker ve kafeinin fazla olduğu bir diyet uygulamadığınız takdirde, kalsiyumu vücudunuzda daha iyi muhafaza edece­ğinizi ve o kadar fazla bir miktara da ihtiyacınız kalmaya­cağını unutmayın.

Çoğu yeşil sebzedeki kalsiyum emilimi oranı yüzde 50′nin üstündeyken, sütte bu oran yüzde 32′dir. Ayrıca, hayvansal protein idrarla kalsiyumun atılmasına yol açtığından, sebzeden gelen kalsiyumun tutulma oranı daha yüksektir. Bütün yeşil sebzeler kalsiyum açısından zengindir.

Amerikalıların “tavuk ve makarna” tarzındaki diyeti kalsi­yum açısından önemli ölçüde fakirdir. Bu yüzden, mineral açısından fakir olan bu diyete kalsiyum kaynağı olarak süt eklemek yüzeysel bir fayda sağlar. Yine de diyette hiç kalsi­yum olmamasından iyidir. Bununla birlikte, bu tarz diyette kalsiyumdan çok fazlası eksiktir. İnek sütünün bu kadar önemli bir kalsiyum kaynağı olarak kabul edilmesinin tek sebebi, Amerikan diyetinin, kalsiyum içermeyen hayvansal ürünlere, işlenmiş tahıllara ve şekere dayanmasıdır.

Yeterli miktarda rafine edilmemiş bitkisel gıda içeren sağ­lıklı bir diyet, süt olmaksızın gerekli miktarda kalsiyuma sahip olur. Sebze ve meyveler kemikleri güçlendirir. Araştırmacılar, bol sebze ve meyve yiyenlerin kemiklerinin daha yoğun olduğunu bulmuşlardır. Bu araştırmacılar, sebze ve meyvele­rin sadece kemik sağlığı açısından önemli olan potasyum, magnezyum, kalsiyum ve diğer besinler açısından zengin olmakla kalmayıp, alkalin oldukları ve asit üretmedikleri için idrarla kalsiyum kaybına da neden olmadıkları sonucuna varmışlardır. Yeşil sebzelerin kalça kırıklarını azaltmada özellikle güçlü bir etkisi vardır; çünkü sadece kalsiyum açısından değil, kemik sağlığı için önemli olan K vitamini gibi diğer besinler açısından da zengindirler.

DİKKAT : Bu sitede yayınlanan her türlü bilgi, sadece bilgilendirmek amacı ile hazırlanmıştır. Bir sağlık profesyonelinin vereceği tavsiyelerin yerine kullanılamaz. Sizin gerçek fiziksel durumunuzu yansıtmıyor olabilir. Doktorunuza danışmadan bu sayfalardan edineceğiniz bilgileri herhangi bir rahatsızlığın teşhis veya tedavisinde kullanmayınız. Soru ve sorunlarınız için doktorunuza danışınız.