Kanser etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cep Telefonunun Ciddi Zararları Ve Korunma Yolları

CEP TELEFONUNDAN KORUNMANIN BASİT YOLLARI: 

— Cep telefonu görüşmelerini mümkün olduğunca kısa tutup gereksiz konuşmalardan kaçınmak, yakında sabit hat varsa onu tercih etmek.
— Acil durumlar hariç çocuklara cep telefonu kullandırtmamak, telefonları onların yakınında tutmamak.
— Cep telefonu görüşmelerini çocuklardan mümkün olduğunca uzakta yapmak.
— Hamilelikte cep telefonunu acil durumlar dışında kullanmamak, hamilelik süresince evdeki cep telefonlarını kapalı tutmak.
— Cep telefonunu bir kulaklık aracılığıyla kullanmak. (Bu, zararı bütünüyle önlemez, ancak azaltabilir. Çünkü kulaklıkla da radyasyon beyne ulaşır.)
— Konuşma dışında cep telefonunun ekstra özelliklerini kullanmaktan kaçınmak (Bir çalar saat, gece boyunca başucunuzda durarak biyolojik ritminizi altüst edecek cep telefonuyla aynı işlevi görecektir.)
— Kısa bilgi gönderiminde SMS kullanmak.
— Cep telefonlarının en savunmasız zamanda yakalayacağı geceleri cihazı kapatma alışkanlığı kazanmak.
— Cep telefonlarının en çok radyasyon yaydığı zamanlar, telefon çaldığı ve çevirdiğiniz numaranın bağlandığı anlardır. Bu sırada telefonu baş bölgesinden uzakta tutmak. (Gelen çağrıyı açtıktan veya karşı taraf görüşmeye açtıktan 1-2 saniye sonra cihazı kulağa götürmek daha güvenlidir.)
— Asansör ve otomobil gibi dar ve kapalı alanlarda cep telefonu ile görüşme yapmamak. (Cihaz çekmediği için görüşmenin gerçekleşmesi baz istasyonun daha fazla elektromanyetik radyasyon iletmesini gerektirir.)
— Baz istasyonları ve taşıma hatlarını, okul, kreş, hastane ve huzur evi gibi alanların uzağında kurmak. (Radyasyondan en çok zararı çocuklar, hamileler ve yaşlılar görür.)
— SAR değeri daha düşük cihazı tercih etmek daha az radyasyona maruz kalmak demek. SAR değeri düşük cep telefonlarını tercih etmek.
— Harici antenli cep telefonlarını tercih etmek.
— Cep telefonunu gün içinde vücudunuzdan olabildiğince uzakta, çantada; çantanız yoksa, en dış cebinizde taşımak.
— Cep telefonlarını elektromanyetik fren sistemli taşıtlarda, petrol istasyonlarında ve hastanelerde kullanmamak.
— Cep telefonunu kalp, beyin ve cinsel organlara yakin bir yerde taşımamak.
— Yakınınızda bulunan baz istasyonunu kaldırtmak ve servis yetkililerine, istasyonları için sağlığı tehdit etmeyecek yerler seçme konusunda sorumluluklarını hatırlatmak.
— Cep telefonunun bir organımız olduğunu zannetmemek, hayatı cep telefonu olmadan idare etmenin yollarını aramak, mümkün mertebe klasik iletişim araçlarını kullanmak.

KISA VADELİ ZARARLARI (24 saat) 

- Görüş alanında daralma.
- Kalp rahatsızlıkları.
- Kalp pilinin bozulma riski.
- Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski
- Yoğun stres ve yorgunluk hissi.
- Kalıcı işitme bozuklukları.
- Konsantrasyon ve dikkat bozulması.
- Embriyo gelişiminin zarar görmesi.
- Kulak çınlaması ve kulaklarda ısınma
- Kadınlarda düşük riskinin artması.
- İşitmede geçici aksaklıklar oluşması.
- Kan hücrelerinin bozulması.
- Bas ağrıları ve sersemleme
- Bağışıklık sisteminin bozulması.

UZUN VADELİ ZARARLARI (10 yıl) 

- Yüksek tansiyon.
- Genetik yapının bozulması.
- Sperm sayısının azalması.
- Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri.
- Cilt kanseri.
- Kan beyin bariyerinin zedelenmesi.

Enginar Kansere Meydan Okuyor!

Bir Akdeniz bitkisi olan ve ülkemizde de yeterince bulunan enginar kansere çok iyi geliyor. İçinde bulunan kuarsetin, rutin, gallik asit ve sinarin sayesinde birçok hastalığa özellikle karaciğer, kalp rahatsızlıkları diyabet gibi hastalıkların düşmanı olan enginar, kanserin de düşmanı.

Kansere bitkisel çözümler arıyorsanız enginar bu konuda en iyilerden biri.

Yaprağının Faydaları

Enginar bakıldığında kolayca tüketilebilen, içerisinde besleyici mineraller barındıran bir sebzedir. Zaten en sevilen yeri de ortasıdır. Zeytinyağlı enginar dediğimizde küçük bir çanağa benzer üzerinde garnitürlerin olduğu bir yemek gelir aklımıza. Çoğu insan enginardan çok hoşlanmaz. Hoşlansa dahi hoşlandığı yer ortasıdır. Fakat enginarınm en faydalı yeri yapraklarıdır. Enginar yaprağı özü hastalıklarla mücadele eden şifa dağıtan bir bitkidir.

Enginar ve enginar yaprağı özü kolesterolü düşüren bir sebze olarak karşımıza çıkmakta. Yapılan araştırmalarda da 12 hafta boyunca 75 hastaya 1280 mg günlük olarak enginar yaprağı verilmiş ve araştırmanın sonucu şaşırtıcı: Deneklerin kolesterol seviyeleri %4.2 oranında düşmüş. Kanser için şifalı bitkiler arasına sokabileceğimiz enginar birçok hastalığa iyi geliyor bakıldığında. Enginarın içindeki sinerin sayesinde sindirim sistemimizde kontrol altına alınıyor. Sinarin, safra üretimini uyarıcıdır. Fakat yağların sindirilmesinde de yardımcı rolü vardır. Yapılan araştırmalarda enginar yaprağı özü bağırsak sendromu yaşayan hastalarda çok faydalı olmuştur.

Enginar Yaprağı Özü Tümörlerle Savaşıyor
Slovak Cumhuriyeti’ndeki Comenius Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada enginar yaprağı özünün lösemi hücreleri büyümesini engellediğini gösteren sonuçlar ortaya çıkmıştır.

Kanserli Hücrelerin Yayılmasını Azaltıyor
Yapılan birçok araştırmada içerisinde bulunan flavonoid silimarin sayesinde karaciğere karşı koruyucu olan enginar, dokuların, hücre zarlarının lipit peroksidasyon sürecini düzenlemektedir. Bunun yanı sıra içindeki polifenol sayesinde prostat kanseri, meme kanser, lösemi yani kan kanseri türünde olan kansere bitkisel tedavi rolü vardır.

Yapraklarında bulunan kuarsetin ve gallik asit gibi antioksidanlar sayesinde kanserli hücrelerin ölümünde etkili olduğu yayılmasını engellediği üzerine birçok araştırma yapılmış ve bu bilgiler gün yüzüne çıkmıştır. Kısacası enginar, kanser için birebir. Yapılan araştırmalarda kişilerin yaşam kalitelerini attırdığı üzerine durulması enginarın şifalı bir bitki olduğu gerçeğinin ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Sıcak, Tuzlu ve Hızlı Yemek Mide Kanserini Tetikliyor!..

Sıcak, Tuzlu ve Hızlı Yemek Mide Kanserini Tetikliyor!..

Yemeklerimizi çok sıcak, çok tuzlu, çok hızlı yemek kansere davetiyeden başka bir şey değildir. Lütfen bundan sonra ılık, az tuzlu, hatta mümkünse tuzsuz ve ağır ağır, uzun çiğneyerek yiyelim yemeklerimizi.

Mide kanseri ile beslenme ilişkisinin araştırıldığı çalışmada, yemekleri çok sıcak yemenin 3.3, çok hızlı yemenin 5.4 kat, riski arttırdığı belirlendi.
Mide kanseri ile beslenme ilişkisinin araştırıldığı çalışma, yiyeceklere fazla tuz eklenmesinin 4.2, gün aşırı tuzlu ayran tüketiminin 1.8, tuzlu tereyağının 1.5, her gün ve her öğün turşu yenilmesinin 7 kat; sucuğun haftada 1-2 kez tüketilmesinin 3, haftada 1-2 kez hamur tatlısı tüketilmesinin 7.5 kat risk taşıdığı belirlendi.

Yeşil Yapraklı Sebzeler Mide Dostu

Çalışmada, yeşil yapraklı sebzelerin, soğan ve sarımsağın günde bir kez tüketilmesinin ise mide kanseri riskini azalttığı, helikobakter piloriden korunulması ve tanı halinde mutlaka tam tedavinin şart olduğu ifade edildi. Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Onkoloji Hastanesi Başhekimi ve Medikal Onkolog Prof. Dr. Şuayib Yalçın, beslenme şekli ile mide kanserinin birbiri ile ilişkili olduğunu söyledi.

Mide kanserinde tedavi seçeneklerinin kısıtlı olduğunu, bu nedenle koruyucu hekimliğin önem kazandığını vurgulayan Yalçın, beslenme şekli, yaşam tarzı değişikliği ve sigara kullanımının sonlandırılması ile riskin önemli ölçüde azaltılabileceğini ifade etti. Yalçın, mide kanseri tanısı konmuş yetişkinlerin, beslenme ve yaşam tarzına ilişkin alışkanlıklarının mide kanseri riski üzerine etkilerini değerlendirmek amacıyla yapılan çalışmada önemli sonuçlar elde edildiğini belirtti.

En Sık Görülen Hastalıkların Başında Gastrit Ve Ülser Var

Çalışmada, tüm katılımcılara beslenme alışkanlıklarını ve besin tüketim sıklığını saptayacak nitelikte bir anket uyguladığını belirten Yalçın'ın verdiği bilgiye göre, katılımcılar çalışmadan 3.5 ay önce tanı konulan hastaları kapsıyor. Çalışmada, tanı konmadan önce mide kanserli hastaların % 55.7'sinde bir ya da daha fazla tanı konmuş mide hastalığının varlığı dikkat çekiyor. En sık görülen mide hastalıklarının başında %50.9 gastrit ile %44.1 ülser geliyor. Mide kanserli hastaların %12.3'üne, kontrol grubundakilerin ise %8.5'inin ailesinde mide kanseri öyküsü bulunuyor.

Fazla Tuz Mide Kanserini Tetikliyor

1) Çok hızlı yemek yemek, mide kanseri riskini yaklaşık 5.4 kat arttırıyor.
2) Yemekleri çok sıcak yemek, istatistiksel açıdan önemsiz olmakla birlikte 3.3 kat risk oluşturuyor.
3) Yemeklerin tuzlu yenilmesi, tuzsuz yenilmesine oranla mide kanseri riskini anlamlı derecede yükseltiyor. Bu nedenle, sofrada tadına bakmadan yiyeceklere tuz eklenmesi riski yaklaşık olarak 4.2 kat artırıyor.
4) Mide kanseri açısından gün aşırı tuzlu ayran tüketimi 1.8, tuzlu tereyağı 1.5 riske yol açıyor.
5) Tuzlu çekirdek her gün tüketilen bir yiyecek olmamasına karşın, gün aşırı tüketilmesi halinde riski yaklaşık 1.3 artırırken, her gün ve her öğün turşu yenilmesi de 7 kat risk yaratıyor.
6) Günde bir kez kırmızı et tüketilmesi mide kanserine yol açabiliyor. Özellikle, işlenmiş et ürünü olan sucuğun haftada 1-2 kez tüketilmesi ortalama 3 kat risk yaratıyor.
7) Çalışmada, şeker kullanımına da dikkat edilmesi tavsiye ediliyor. Haftada 1-2 kez hamur tatlısı yenilmesi, mide kanseri açısından 7.5 kat risk taşıyor.
8) Sık tüketim açısından kolalı içecekler riski yaklaşık 3.4 ve gazlı içecekler 6 kat artırıyor.

Soğan Ve Sarımsak Riski Azaltıyor
Yeşil yapraklı sebzeler, soğan ve sarımsağın günde bir kez tüketilmesi, mide kanseri riskini azaltıyor. Mide kanserinden korunmak için, turşu, salamura yiyecekler ve hazır çorba gibi çok miktarda tuz içeren yiyeceklerden uzak durulması, peynir gibi çok tuzlu yiyeceklerin tuzsuzlarının tercih edilmesi öneriliyor. Şeker ve şekerli yiyeceklerin mümkün olduğunca az tüketilmesi, vücut ağırlığının korunması tavsiye ediliyor. Diyette tuz ve tuzlu besinlerin tüketiminin azaltılması, sebze ve meyve tüketiminin arttırılması, sigaranın bırakılması ve helikobakter piloriden korunulması ve tedavi edilmesi gerekiyor.

Kanserle Dost 5 Gıdadan Uzak Duralım!

Çağımızda aşırı derecede yaygınlaşan kanser hastalığının başlıca nedenlerinden birisi de beslenme alışkanlıklarımızdır. aşağıda kansere en çok sebep olan 5 gıdayı sıraladık. Lütfen bu yiyeceklerden uzak duralım!

1. Sosisli sandviç
Zira içinde çok fazla nitrat vardır. Kanser koruma koalisyonu, çocukların ayda 12 adetten fazla sosisli sandviç yememelerini önermektedir. Sosisli sandviçsiz yapamıyorsanız, sodyum nitratsız yapılan cinsini satın alın.

2. İşlenmiş et ve domuz pastırması
Sosisli sandviçte, domuz pastırmasında ve diğer işlenmiş etlerde bulunan aynı yüksek sodyum nitrat aynı şekilde kalp hastalığı riskini yükseltir. Domuz pastırmasında doymuş yağın aynı şekilde kanserde payı olur.

3. Yağda kızarmış şekerli çörek veya lokma
Lokmalar kansere yol açan çiftli dertlerdir. Birincisi, bunlar beyaz undan, şekerden ve hidrojene yağdan yapılır, sonra yüksek ısıda kızartılır. Bunlar, belki de kanser riskini arttırmak için yiyebileceğiniz en kötü yiyecektir.

4. Kızarmış patates
Lokmalar gibi, kızarmış patates de hidrojene yağdan yapılır, sonra yüksek ısıda kızartılır. Bunlar ayrıca, kızarma işlemi sırasında ortaya çıkan ve kansere neden olan akrilamid maddesini de içerir. Bunlara “French fries” değil, “kanser fries” olarak çağırılmalıdır.

5. Cips, kraker ve kurabiye, bisküvi
Tümü genellikle beyaz un ve şekerden yapılır. Etiketinde “trans yağlar içermez” yazılı olsa bile, genellikle az miktarda trans yağ vardır.

DİKKAT : Bu sitede yayınlanan her türlü bilgi, sadece bilgilendirmek amacı ile hazırlanmıştır. Bir sağlık profesyonelinin vereceği tavsiyelerin yerine kullanılamaz. Sizin gerçek fiziksel durumunuzu yansıtmıyor olabilir. Doktorunuza danışmadan bu sayfalardan edineceğiniz bilgileri herhangi bir rahatsızlığın teşhis veya tedavisinde kullanmayınız. Soru ve sorunlarınız için doktorunuza danışınız.