ANAL FİSSÜR (MAKAT ÇATLAĞI) NEDİR? NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Anal fissür kelime anlamı olarak makatta çatlak demektir. Türkçede makat çatlağı, makatta yırtık, mayasır olarak da isimlendirilmektedir.

Makat ciltle kalın barsak arasında 2.5-3 cm yüksekliğinde, kontrolümüzde olan ve kontrolümüz dışı çalışan çeşitli kaslarla oluşturulmuş bir kanaldır.Bu kanalı örten cilt benzeri yapının yırtılması durumu makat çatlağı olarak tanımlanır.

Anal fissürler başlangıç zamanı ve klinik bulgulara göre;
1- Yeni makat çatlağı ( akut anal fissür )
2- Müzmin makat çatlağı (kronik anal fissür) diye iki gruba ayrılır.

AKUT ANAL FİSSÜR ( YENİ OLUŞMUŞ MAKAT ÇATLAĞI )

Hastalığın ilk 1-2 aylık dönemi akut olarak değerlendirilir.
Yoğun bir kabızlık veya ishal döneminde makat iç yüzeyinde küçük bir yırtık oluşur,kabızlığın yada ishalin devamı çatlağın her dışkılamada yenilenmesine ve orta düzeyde bir acı yaşanmasına sebep olur.

Bu dönemde
-Sebebin ortadan kaldırılıp rahat dışkılama sağlanması
-Acıyı azaltmaya yönelik bölgesel ilaçlarla acının azaltılması
-Sıcak su oturma banyosuyla makat kaslarını rahatlatarak ağrının azaltılması.
-Bölgesel olarak uygulanan kas gevşeticilerin kullanılması
hastaların yaklaşık yarısında iyileşme sağlar. Tedavinin böyle yapılması ve hastalığın düzelmesi halinde aynı sebebin bir daha yaşanması halinde hastalık % 85 ihtimalle yeniden ortaya çıkar. Bu nedenle akut fissür ilaçla tedavi edilebilirse kesinlikle kabızlık ve yoğun ishal yaşanmamalıdır.İlaçla tedaviye cevap alınamaması durumunda makat kaslarında kontrolsüz kas spazmı gelişeceğinden ağrının şiddeti çok artar ve dışkılama esnasında oluşan ağrı tuvalet sonrası daha uzun sürmeye başlar.Bu durumda hastalık müzminleşmiş olarak kabul edilir ve tedavisi değişir.

KRONİK ANAL FİSSÜR ( MÜZMİN MAKAT ÇATLAĞI )

Tedaviye cevap vermeyen akut anal fissür 1-2 ayda kronikleşir. Kronik anal fissürde makattaki çatlağa ek olarak dışardan bakıldığında görülen küçük bir meme,makatın iç kısmında bir başka meme ve makatta kontrolsüz kasılma eklenmiştir.

Şu üç bulgunun oluşması kronik olduğunu gösterir.
- Anal spazm (makatta kontrolsüz ağrılı kasılma )
- Dışarda meme (sentinel pili )
- İçerde meme (sentinel polip )

Diğer kronikleşme bulguları;
-Çatlağın iç yüzeyinin beyazlaşması
-Dışkılama sonrası ağrının uzun sürmesi en tipik bulgudur ve saatlerce sürebilir.
-Dışkılama süresinin uzaması ( makat zor gevşer )

Anal Fissür Tedavisi

Anal fissürün tedavisinde kabızlıktan korunma çok önemlidir. Bunun için bol meyve, sebze tüketilmelidir. Kadınlardaki anal fissür, genellikle doğum travması veya doğumdan sonraki ilk günlerde oluşan kabızlıkla ilgilidir. Anal fissür bir şekilde oluşmuşsa diyet, dışkı yumuşatıcı ilaçlar, kısa süreli topikal kremler, sıcak su oturma banyolarına 3 hafta kadar devam edilmeli, ağrı varsa ağrı kesiciler verilmelidir.

Erken fissürlerde ilaç tedavisinin başarı şansı, dikkatli bir uygulama ile % 80′dir. Ancak fissür kronikleşmiş, çatlak derin ve zemini çok sert, bekçi meme gelişmiş ise bu tür tıbbi tedavi % 50 başarısız kalır. Kronikleşmiş anal fissürde tedavi, tıbbi veya cerrahi yolla anal spazmın giderilmesi esasına dayanır. Tıbbi tedavi ile geçici rahatlama sağlansa da, esas tedavi cerrahi müdahale ile sağlanır.

Cerrahi tedavide altın standart internal sfinkterotomi denilen lokal veya genel anestezi ile yapılan makatın iç kasının kesilerek gevşetildiği ameliyattır. Bu yöntemle bölgedeki basınç düşürülür. Ameliyattan sonra çatlakların %97 ile %100’ü tamamen iyileşir. Hastaların %90’ından fazlası 48 saat içerisinde ağrıdan kurtulurlar.

Ayrıca anal fissür tedavisinde lokal olarak kullanılan merhemler anal kanaldaki basıncı azaltarak etkili olmakta, etkisinin çabuk geri dönmesi, ilacın olumlu etkisinin hızlı bir şekilde ortaya çıkması, böyle bir tedavi ile fissür vakalarının bir kısmında cerrahi tedaviye gerek kalmaması, başarısızlık olmasının hastada herhangi bir zarar meydana getirmemesi ve yan etkilerinin son derece az, önemsiz olması nedeniyle günümüzde tercih edilmeye başlayan tedavi yöntemleri olmaya başlamıştır. Günümüzde yeni bir uygulama ile anal fissür hastalarına cerrahi tedaviye alternatif olarak Botulinum toksini (Botox) injeksiyonu yapılmaktadır. İşlem anestezi gerektirmeden poliklinik şartlarında uygulanmakta ve işlemden hemen sonra hastalar evlerine gönderilmektedir. Bu yöntem, herhangi bir anestezi gerektirmemesi, ağrısız olması ve ameliyata göre uygun maliyeti ile alternatif bir seçenek olarak görülebilir.

0 yorum:

Yorum Gönder

DİKKAT : Bu sitede yayınlanan her türlü bilgi, sadece bilgilendirmek amacı ile hazırlanmıştır. Bir sağlık profesyonelinin vereceği tavsiyelerin yerine kullanılamaz. Sizin gerçek fiziksel durumunuzu yansıtmıyor olabilir. Doktorunuza danışmadan bu sayfalardan edineceğiniz bilgileri herhangi bir rahatsızlığın teşhis veya tedavisinde kullanmayınız. Soru ve sorunlarınız için doktorunuza danışınız.