grip etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

MASKE GRİPTEN NEZLEDEN KORUR MU?

İki çeşit maske vardır:

Yüz maskeleri, cerrahi maskeler ve respiratör maskeler olmak üzere başlıca iki çeşit maske vardır.

Modern cerrahi maskeler ve respiratörlerde kullanılan filtreler fibröz (lifsel) yapıdadır ve dokunmamış çok ince ve düz liflerden oluşur. Bu maskelerin koruyuculuğunu liflerin çapı, gözenekliliği (açık alanların liflere oranı) ve filtre kalınlığı belirler.

Bazı liflerin elektrostatik özellikleri de vardır. Bu sayede nefes almayı etkilemeden, daha çok taneciğin tutulması sağlanmış olur.

Filtreler, büyüklükleri 1-100 mikron ve akım hızları da 10-100 l/dakika olan partikülleri tutabilecek özellikte olmalıdır.

Cerrahi maskeler

Cerrahi maskeler yüzü ve ağzı kapatan gevşek bağlantılı, bir kullanımlık maskelerdir. Bunlar hastaları hemşire, hastabakıcı, doktor, teknisyen gibi sağlık personelinin tükürük ve solunum yolu salgılarıyla saçabileceği mikroplardan korumak için kullanılır.

Maskelerin kalınlıkları ve buna göre de koruyuculukları farklıdır. Bu maskeler hem yüze sıkı oturmadıklarından ve hem de filtre edici özellikleri fazla olmadığından öksürme, hapşırma ile havaya karışan çok küçük taneciklere karşı koruma sağlamazlar.

Cerrahi maskeler 5 mikrondan büyük toz ve partiküllerden korur. Oysa virüsler 0,023 ile 0,28 mikron aralığındadır. Bu sebeple virüsler ameliyat maskesinin lif aralıklarından içeriye sızar.

Maskeler, virüslerin geçmesini engellemez ama içinde virüs bulunan büyük damlacıkları tuttuğu için koruyucudur.

1 saat kullanılabilir

Maskeler aynı zamanda maskeyi takan kişileri de korur ama bunlar çok küçük partiküllerin solunmasına engel değildir. Cerrahi maskeler bir kere kullanılmalı ve daha sonra çöpe atılmalıdır.

Maske zarar görmüş veya kirlenmişse ya da nefes almak rahat değilse yenisi ile değiştirilmelidir. Cerrahi maskeler bir saat kullanılmalıdır. Maske değiştirildikten sonra eller mutlaka yıkanmalıdır.

Ameliyat maskeleri daha ucuz ve kullanımı kolaydır.

Respiratör maskeler

N95 ve diğer respiratör maskeler hava yolu ile bulaşan hastalıklara karşı daha koruyucudur.

Respiratörler, partiküllere karşı koruyucu özelliklerine göre N, P ve R harfleri ve 95, 99, 100 rakamları ile isimlendirilir. Buna göre 9 tür maske vardır.

N95 olarak isimlendirilen respiratör filtreleri partiküllerin yüzde 95’ini tutabilir. Bunların yüzde 99’unu tutanlar 99 ve yüzde 99.97’sini tutanlar ise 100 rakamları ile tanımlanır. Bu maskeler 0,023 ile 0,28 mikron aralığında olan virüslere karşı koruyucudur.

Bunlar da tıpkı cerrahi maskeler gibi bir kere kullanıldıktan sonra atılmalıdır. Maskeyi çıkardıktan sonra veya maske henüz takılı durumda iken maskeye dokunulduğunda el temizliğine dikkat etmek gerekir.

Çocuklarda tam koruma sağlamıyor

Respiratör maskeler havanın kenarlardan girmemesi için yüze sıkıca oturmalıdır.

Respiratörle temas eden deri yüzeyi ancak temiz ve tıraşlı ise tam yerleşim sağlanabilir. Sakal, uzun bıyık ve kirli sakal respiratör etrafından kaçaklara sebep olur; solunum zorlaşır, respiratör hasar görür ya da vücut sıvılarıyla temas ederse güvenli bir bölgeye giderek maskenin değiştirilmesi gerekir.

N95 respiratörler yüze tam oturmayacağı için çocuklar ve sakalları olanlar için uygun değildir ve koruyuculukları çok daha azdır. Ayrıca yüzlerinde yara veya yara izi olanlar, takma diş ve gözlük kullananlar ve yoğun makyaj yapanlarda da sorunlar yaşanabilir.

Respiratörün yerleşimini en kolay test etme yolu; kullanma talimatına göre takıldığına emin olunduktan sonra birkaç kez kuvvetli bir şekilde nefes alıp vermektir. Eğer maske doğru yerleştirilmişse, soluk alıp verme sırasında içe ve dışa doğru hareket etmesi gerekir ve kenarlardan bir hava kaçağı olmamalıdır.

Respiratörler yaklaşık 8 saat boyunca süren bir etkinliğe sahiptir.

Kronik kalp, solunum hastalıkları olanlar ve bu sebeple nefes darlığı çekenlerin N95 respiratörleri kullanmaları zor olabilir. Bu kişiler nefes verme valfları olan ve aynı zamanda ısınmayı da azaltan maskeleri tercih etmelidir. Respiratörlü maskeler daha pahalı ve kullanımı daha zordur.

Sonuç Olarak;

Cerrahi ve respiratör maskelerin ne kadar koruyucu oldukları 3 sene evvelki domuz gribi salgını sırasında çok tartışılmıştı.

Her iki tip maskenin de gribe karşı kesin koruma sağladığını ortaya koyan bilimsel verilere sahip değiliz.

Grip bakımından ağır risk altında olanlar kapalı, kalabalık mekanlarda (otobüs) ve hasta kişilerle temas ederken maske kullanmaları faydalı olabilir ama sağlıklı olan herkesin maske takmasının manalı olduğu söylenemez.

Ne cerrahi ne de N95 maske gribe karşı yüzde yüz koruyucu değildir.

Grip Sonrası Zatürreye Dikkat!

Kasım ayının sonuna denk gelen“Zatürre Ölümlerinin Önlenmesi” haftası dolayısı ile hastalığa dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Tahaoğlu, gripten sonraki ölümlerin asıl nedeninin grip virüsünün yaptığı zatürre ya da grip sonrası bakteriler ile gelişen zatürre olduğunu belirtti. Yaşlılarda hastalığın hem daha ağır seyrettiğine hem de ölümcül olabildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Kemal Tahaoğlu, özellikle 65 yaşın üstündekilerin 5 yılda bir zatürre aşısı yaptırmasını öneriyor.

İngiltere ve ABD’de ölüm nedenleri arasında altıncı, Türkiye’de ise beşinci sırada yer alan zatürre akciğer dokusunun iltihaplanması olarak tanımlanıyor. Başta bakteriler olmak üzere birçok mikroorganizma zatürreye neden olabiliyor. Bebek ve çocukların yanında, yaşlı ve müzmin hastalığı olan zatürre, erişkinlerde hem daha sık görülüyor hem de daha ağır ve ölümcül olabiliyor.

Zatürreye dikkat çekmek için her yıl Kasım ayının son haftasının “Zatürre Ölümlerinin Önlenmesi” haftası olarak kabul edildiğini belirten Doç. Dr. Kemal Tahaoğlu, şeker, kalp, akciğer, böbrek, beyin, kas ve bazı kan hastalıkları gibi kronik rahatsızlığı olanlar ile bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerin zatürre bakımından risk grubunda olduğunu vurguluyor.

TANIDA GEÇ KALMAMAK ÇOK ÖNEMLİ 
Grip salgınlarının da zatürre oluşumuna zemin hazırladığını ifade eden Doç. Tahaoğlu, zatürrenin en önemli belirtilerinin aniden ortaya çıkan, üşüme titreme ile yükselen ateş olduğunu belirtiyor, “Hastalar yan ağrısı, öksürük, pas renginde balgam çıkarmaktan yakınabilirler” diyor.

Alkol ve sigara kullananlarda, büyük ve uzun süre yatmaya neden olan ameliyatlar sonunda zatürre gelişme sıklığının arttığına da dikkat çeken Doç. Dr. Tahaoğlu, ölümle sonuçlanacak bir hastalık olan zatürrede en önemli noktanın tanıda geç kalmamak ve uygun tedaviyi en kısa sürede başlamak olduğunu vurguluyor.

ZATÜRREDEN KORUNMAK İÇİN AŞILANIN!
Zatürreden korunmada aşıların da önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Dr. Kemal Tahaoğlu, zatürre risk grubunda bulunan ve 65 yaşın üstünde olan bireylerde 5 yılda bir zatürre aşısı yapılmasını öneriyor.

Kış Mevsiminin Vazgeçilmezi Mandalinanın Faydaları

Mandalina taze olarak yenir, suyu sıkılarak içilir, meşrubat üretiminde kullanılır.

Besi değeri A,C,E,B, vitaminleri, %5 invert şekeri limon asidi ve sitrik asit oluşturmaktadır.

Mandalinanın Faydaları
* Hazmı kolaylaştırır, bağırsakları yumuşatır.
* Bağışıklık sistemini güçlendirir, bulaşıcı mikroplardan korur.
* Besler, şişmanlatır.
* Cilde tazelik ve canlılık kazandırır.
* Kan yapımını hızlandırır.
* Kanı temizler
* Kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur.
* Kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olur.
* Damar sertliği ve felçte faydalıdır.
* Sinirleri yatıştırır.
* Grip olanlara iyi gelir.

Meyve kabuğundaki Limonen, Linolool, Citral, Karvon, Geraniol parfüm sanayinde kullanılır.

DİKKAT : Çekirdekleriyle tüketilmesi apandis organını tıkayarak, akut apandisite yol açar. Bu nedenle çekirdeklerinin çıkarılarak yenmesi gerekir.

Gripten Koruyan Şifalı İçecek Tarifi

Soğuk havalarda gripten koruyacak içecek tarifiyle, bu kış öncekilere göre daha rahat ve sağlıklı geçecek.

İşte size değişen mevsime karşı soğuk algınlıklarından ve gripten koruyucu bir şifalı içecek tarifi.

Malzemeler

* 2 kivi
* 2 portakal
* 1/2 çay kaşığı toz zencefil
* 2 tatlı kaşığı bal

Hazırlanışı

Portakalları sıkıp suyunu bir kaba aktarıyoruz.
Kivilerin kabuklarını soyup blenderdan geçiriyoruz.
Portakal suyunu, zencefili ve balı ekleyip son bir kez daha blenderdan geçiriyoruz
Servise hazır hale gelen içeceğimizi sürahiye ya da cam bir şişeye aktarıp afiyetle içiyoruz.

Afiyet olsun, şifa olsun...

Gribe İyi Gelen Bitkisel Yöntemler

Ahmet Maranki'den gribe, soğuk algınlığına iyi gelecek bitkisel tedavi yöntemlerini sizler için derledik.

Ahmet Maranki Grip Kürleri

* Soğan suyu sıkılır.1 çay bardağı su ve bir miktar balla karıştırılıp günde 2-3 defa içilir

* Bir bardak kaynar sütün içine 5 gr. ufalanmış adaçayı konulurak 10 dakika demlendirilir. günde 2-3 bardak içilir.

* Bir bardak kaynar suya 2 gr ıhlamur konulur.!o dakika demlendirilir.günde 3-5 bardak içilir.

* Bir bardak kaynar suya 1 çay kaşığı tarçın konur.10 dakika bekletilip günde 2-3 bardak içilir.

* Bir bardak kaynar suya 1 çay kaşığı toz zencefil konur.10 dakika demlendirilir.günde 3 bardak içilir.

* Bir bardak kaynar suya 5 gram biberiye konularak 10 dakika bdemlendirilir.Günde 2-3 bardak içilir.

* İki bardak suya 1 adet limon kabuğu ile doğranır.5 gr. ıhlamur konularak 10 dakika kaynatılır.Günde 3-4 bardak içilir.

DİKKAT : Bu sitede yayınlanan her türlü bilgi, sadece bilgilendirmek amacı ile hazırlanmıştır. Bir sağlık profesyonelinin vereceği tavsiyelerin yerine kullanılamaz. Sizin gerçek fiziksel durumunuzu yansıtmıyor olabilir. Doktorunuza danışmadan bu sayfalardan edineceğiniz bilgileri herhangi bir rahatsızlığın teşhis veya tedavisinde kullanmayınız. Soru ve sorunlarınız için doktorunuza danışınız.