reflü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bebeğimin Kusması Yoksa Reflüden Mi?

Uzmanlar, bebeklerde görülen fışkırır tarzda kusmanın çok sallama veya çok süt emme gibi nedenlere bağlanıp ciddiye alınmadığına fakat bu durumun altında yatan nedenin mutlaka araştırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

“Çok kucağımıza aldık ondandır” ya da “Fazla süt emdiği için oldu” diyerek çoğunlukla bebeklerde önemsenmeyen kusmalar bazen çok sinsi bir hastalığın habercisi olabilir.

Uz. Dr. Gökçe Günbey Elemen, bebeklerde kusma nedenleri hakkında bilgi verdi ve anne – babalara tavsiyelerde bulundu.

Yaşamın ilk haftalarında kusma yoğun olabilir

Kusma mide içeriğinin ağızdan çıkarılması eylemidir. Bebeklerde çok sık görülen kusma, altta yatan bir hastalığın habercisi olabildiği gibi normal ve geçici bir durum da olabilir.

Özellikle yaşamın ilk haftalarında bebekler beslendikten sonra ağız dolusu kusabilirler. Halk arasında fazlasını çıkartma olarak da bilinen bu durum geçicidir, bebek büyüdükçe sıklığı azalır ve ilk 6 ay içinde genellikle kaybolur. Bebeğin kilo almasını engellemediği sürece bu kusmalar normal kabul edilebilir.

Yanlış beslenme tekniği de önemli nedenler arasında

Bebeklerde hiçbir nedene bağlı olmadan, sadece yanlış beslenme tekniğine bağlı kusmalara da sık rastlanmaktadır. Özellikle biberon ile beslenen bebeklerde, bebeğin beslenirken hava yutmasına bağlı olarak midenin gerilmesi, kusmaya yol açabilmektedir.

Ayrıca çok büyük biberon delikleri de mama veya anne sütünün bebeğin ağzına kısa sürede ve fazla miktarda dolmasına yol açar. Bebek aynı hızda yutamayacağı için de bu durum kusma ile sonuçlanabilir. Ayrıca aşırı beslenme ve beslendikten sonra bebeğin aşırı hareketi kusmaya yol açabilen diğer nedenlerdir.

Bebeklerde reflüye dikkat!

Mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasına Gastro Özofageal Reflü denmektedir. Erken doğan bebeklerde daha sık olmakla birlikte, zamanında doğan bebeklerde de görülebilir. Mide ile yemek borusunun birleştiği yerde kas dokusundan oluşan bir sfinkter bulunmaktadır. Normalde bu bölge gıdalar mideye indikten sonra kasılarak gıdanın tekrar yemek borusuna dönmesini engeller. Bazı bebeklerde buradaki kas dokusu gevşektir ve gıdanın tekrar geriye kaçmasına neden olmaktadır. Gastro Özofageal Reflü, fizyolojik ve geçici olabildiği gibi dirençli ve inatçı kusmalara ve kilo alamamaya yol açacak kadar ciddi de olabilmektedir.

Hafif vakalarda az miktarlar ile ve sık sık beslenme, beslendikten sonra bebeği 30 derecelik yarı oturur pozisyonda 15-20 dakika bekletme ve sağ yan pozisyonda yatırma, tedavide yeterli olabilmektedir. İnatçı ve bebeğin kilo almasını engelleyen kusmalarda, özellikle kusmanın akciğerlere de kaçarak solunum problemlerine yol açtığı durumlarda ilaç tedavisi ve nadiren cerrahi tedavi gerekebilmektedir.

Bebeğiniz fışkırır tarzda kusuyorsa mutlaka doktora başvurun

Bebeklerde özellikle ilk 24-36 saatte görülen şiddetli kusmalar sindirim sisteminde bir tıkanıklık ile ilgili olabilmektedir. En sık nedenler:

- Bağırsak tıkanıklığı veya darlıkları,

- Yemek borusunun mideye bağlanan ucunun kapalı olması (özofagus atrezisi),

- Bağırsağın belli bir bölümünün gelişmemiş olması,

- Karın organlarının göğüs kafesi içine fıtıklaşması

Sayılan bu durumlar acil doktora başvurmayı gerektiren kusma nedenleridir ve tedavi çoğunlukla cerrahidir. Ayrıca genellikle 2-3. haftadan sonra başlayan kusmalar mide alt ucundaki darlığı (pilor stenozu) düşündürür ve tedavisi yine cerrahidir.

Doğuştan gelen metabolik hastalıklar (fenilketonüri gibi.), inek sütü alerjisi ve enfeksiyonlar da bebeklerde diğer kusma nedenleri arasında sayılabilmektedir.

Bebeklik ve çocukluk döneminde kusma normal bir bulgu olabildiği gibi birçok hastalığın da habercisi olabilmektedir. Aileler kusmayı önemsiz bir durum olarak görmemeli ve mutlaka doktora başvurmalıdır.

Kusmanın ortadan kaldırılması sadece geçici bir çözüm olabilir ve asla yeterli değildir, önemli olan kusmaya yol açan asıl nedeni bulabilmek ve onu tedavi etmektir.

Reflü Nedir? Reflüden Kurtulmanın Yolları

Çağımızın hastalığı reflü ile başa çıkmanın ilk adımı doğru beslenmeden geçiyor…

Beslenme alışkanlıklarında reflünün tedavisinde önemli rol oynadığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran, şu bilgileri verdi:

Düşük şekerli diyet reflüyü azaltıyor

“Endüstriyel, rafine gıdalarla beslenenlerin en az yüzde 20 sinde reflü şikayetlerine rastlanmakta, hatta bu rakamın yüzde 50`leri geçtiği söylenmektedir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada toplumun yüzde 20 sinde reflü hastalığı saptanmıştır. Olguların çoğunluğunu yaşlılar, şişmanlar, hamileler oluşturmaktadır. Düşük karbonhidrat içerikli besinlerle beslenen, sofra şekerini az tüketen kişilerin çok büyük bir bölümünde reflü şikayetleri nispeten azalabilmektedir. Un ve şekerden zengin gıdalar ile beslenen bireylerde insulin direnci ve buna bağlı reaktif hipoglisemiler (tepkisel kan şekeri düşüklüğü) olmaktadır. Hipoglisemiyi düzeltmek için vücutta sempatik sistem uyarılmaktadır. Yemek borusunun alt ucunun daralması parasempatik sinir sisteminin kontrolündedir. Hipoglisemi sonucu sempatik sinir sistemi aşırı uyarılınca yemek borusunun alt ucu yutma olmamasına rağmen genişler ve mide içindekiler geriye kaçar.

Yapmamız Gerekenler
* Yağ oranı yüksek yiyecekler mide boşalmasını geciktirir. Özellikle fast food türü yiyeceklerde yağ miktarı yüksektir. Yağlı yiyeceklerin midede kalma süresi de uzundur, bu nedenle yağlı yiyeceklerin sindirilmesi için daha fazla sindirim enzimi salgılanmaktadır.
* Protein ağırlıklı diyetler yapılarak, yağ ve yağlı besinler, koyu çay, kahve, çikolata nane soğan gibi besinlerin tüketimi azaltılmalıdır.
* Mide asidinin uyarılmasını önlemek için; acı baharatlar, karbonatlı içecekler (kola, soda, gazoz vb.) domates, turunçgiller, kahve , alkol, çok sıcak ve çok soğuk besinler tüketilmemelidir.
* Öğünler sık aralıklı olmalı (en az 2 saat) bir öğünde fazla yemek yenilmemeli, fazla yemek mide basıncını arttırır ve reflü olasılığı artar.
* Yemek yerken sıvı alımı azaltılmalı, sıvılar öğün aralarında içilmelidir.
* Alkollü İçeceklerden kaçınılmalıdır.
* Kabızlık ıkınma sonucu karın içi basıncında artmaya ve dolayısıyla reflüde artışa yol açar.
* Her lokmadan sonra çatalı bırakmak ve her lokmayı en az 10 kez çiğnemek.
* Sakız çiğnemekten sakının. Çünkü yutulan hava miktarı artar, bu da gaz ve reflüye yol açar.
* Yemek yerken ve yemeklerden sonraki 45 dakika dik pozisyonda durulmalı.
* Uykudan birkaç saat önce yemek yemekten kaçının. ( 3-4 saat ).
* Akşam porsiyon miktarlarını kısıtlayın.
* Özellikle öğünlerden sonra sıkı dar giysiler giymeyin, kemer, korse vb. kullanmayın.

Kaçınmamız Gereken Gıdalar

* Turunçgiller; portakal, mandalina, greyfurt, limon
* Üzüm, karpuz, kavun
* Yaban mersini, çilek, kızılcık, çekirdekli kara üzüm antioksidan açısından oldukça zengin olmalarına rağmen reflü de dikkatli tüketilmeli
* Kuru fasulye, nohut, mısır gibi gaz yapıcı gıdalar
* Patates, püresi, kızarmış
* Margarin, tereyağı, kuyrukyağı
* Sosis salam sucuk
* Yağda yumurta, kaşar peyniri, tulum peyniri
* Çok sıcak çok soğuk yiyecekler.
* Sakatatlar (karaciğer, beyin, böbrek, vb.)
* Kahve, koyu çay
* Yağda kızartılmış her türlü yiyecek
* Soğan, sarımsak, salçalar ve baharatlı yiyecekler
* Yağlı şekerler, helvalar, lokumlar, hamur tatlıları, kuruyemişler
* Mayonez, ağır soslar, sirke, turşu ve konserveler
* Katı yiyecekler cips, krik-krak, kabuklu yiyecekler midenin perforasyonuna ( delinmesine ) sebep olabilir. bu besinlerin ara öğünlerinizden kaldırıp yerine; meyveli yoğurt, 1 dilim peynir + 1 dilim ekmek ya da kuru / taze meyve tüketin.

Nelere dikkat etmeliyiz?

* Mutfağınızda kullanacağınız yağınızı doğru tercih edin,
* Koyu çay kahve yerine bitki ve meyve çaylarına yer verin,
* Mutfağınızda ızgara-haslama-fırın pişirme şekillerini tercih edin,
* Ara öğünlerinizde ; meyveli yoğurt, 1 dilim peynir + 1 dilim ekmek ya da kuru / taze meyve tüketin,
* Etiket dedektifi olun
* Kendinizi dinleyin, vücudunuzun sesine kulak verin.

DİKKAT : Bu sitede yayınlanan her türlü bilgi, sadece bilgilendirmek amacı ile hazırlanmıştır. Bir sağlık profesyonelinin vereceği tavsiyelerin yerine kullanılamaz. Sizin gerçek fiziksel durumunuzu yansıtmıyor olabilir. Doktorunuza danışmadan bu sayfalardan edineceğiniz bilgileri herhangi bir rahatsızlığın teşhis veya tedavisinde kullanmayınız. Soru ve sorunlarınız için doktorunuza danışınız.