Yaz mevsiminin korkulu rüyası olan kene 2003 yılından bu yana ülkemizde can alıyor Uzmanlar, kene kabusuna karşı alınması gereken önlemleri ve yapılacakları anlattı.
Kene ısırığıyla yaşanan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), diğer bir adıyla 'kene' hastalığı can güvenliğimizi tehdit ediyor. Bu hastalığa 'Nairovirus' adında bir virüsün yol açtığını, bu virüsün keneler arasında enfeksiyon yaparak yayıldığını söyleyen uzmanlar, bilinen 850 kene türü olduğunu, bunlardan 31'inin hastalık bulaştırdığını belirtiyor. Hastalıkla ilgili toplumumuzun bilgi sahibi olmadığını söyleyen uzmanlar, bu konuda önemli açıklamalarda bulunuyor. Virüs, hayvanlarda belirtisiz bir enfeksiyona sebep olurken, insanlarda ölümle sonuçlanan hastalığa neden oluyor. Ülkemizde, genellikle Nisan-Ekim döneminde aktif olan keneler, bu dönemde salgınlara yol açıyor. İlk defa 1944 yılında Kırım'da tanımlanan ve adına 'Kırım Kanamalı Ateşi' adı verilen hastalığın, 1969 yılında Kongo'da da görülünce KKKA adını aldığı, ülkemizde ise ilk kez 2003 yazında görüldüğü belirtiliyor.
Isırığın beşinci gününden sonra karaciğer- böbrek-akciğer yetmezliği ve santral sinir sistemi bozuklukları gelişebilir. Hastalığın ikinci haftasında karaciğer, akciğer veya böbrek yetmezliği tablosu ya da DIC (yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğu) nedeni ile kaybedilirler. İyileşme ise genellikle 10. günden sonra başlar.
Virüs ile bulaşmış keneler, kan emişini tamamladıktan sonra ayrılırken bir sıvı salgılar. Virüs genellikle bu sıvı ile bulaşır. Kan emdikleri ve virüsü bulaştırdıkları tüm canlılar hasta olabilir fakat hastalık genellikle hayvanlarda hafif ve bulgusuz seyreder. Bu nedenle daha az görülmekle birlikte hasta hayvanların salgıları ve kanları aracılığıyla da hastalık bulaşabilir.
Özellikle küçük çocuklar için tehlikelidir. Hatta öldürücü olabilir.
Çocuğun saçlı derisine yapışan kene, zehrini kana boşaltır. Çocuk uyuklamaya başlar ve ertesi gün paralizi görülür. Farkına varılıp da kene alınmaz ise 2-3 gün zarfında kene ölür. Kene yapıştığı yerden alınırsa paralizi kendiliğinden düzelir.
Belirtileri
Hastalık genellikle kene ısırığı ile virüsün bulaşmasından 1-3 gün sonra ortaya çıkar. Bu süre en fazla 9 güne kadar uzayabilir.
Hasta hayvanın kan ve vücut sıvıları bulaşmış ise bu durumda hastalığın ortaya çıkışı 13 güne kadar uzayabilmektedir.
Yakınmalar: İştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikayetleri ile ani olarak başlar.
Gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan gibi ciddi bulguları görülebilir. Hepatit (Karaciğer tutulması) gelişimine bağlı olarak ciltte sarılık ve idrarda koyulaşma saptanabilir. Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, aşırı duyarlılık, kol, bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlık bazen kusma, karın ağrısı ve ishal olabilir.
İlk günlerde yüz ve göğüste küçük cilt altı kanamaları, gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda bir yere çarpmış gibi cilt altı kanamalar oluşabilir.
Burun kanaması, kanlı kusma, kanlı dışkılama, kanlı idrar görülebilir. Vajinal kanamaya da rastlanabilir.
Ağır olgularda hepatit, karaciğer, böbrek, akciğer yetmezlikleri oluşabilir.
Bu zehir, paralizilere yol açarak ölüm meydana getirir. Deriye yapışan kene bir gün sonra paralizi yapabilir. Paraliziden önce kişide uyuşukluk ve uyku hali görülür.
Bulaşma Yolları
1- Kenelerin ısırması ile: Kırsal kesimde yaşayan ve hayvanlarla ilgilenenler, ev ya da sokak hayvanları ile ilişkisi olanlar, çalılık ve otların olduğu yerlerde piknik, av vb. nedenlerle bulunanlara bulaşma ihtimali yüksek.
2- Kan ve vücut sıvısının teması sonucu: Veterinerler, avcılar, kasaplar ve çiftçilerde meslek hastalığı olarak görülebilir. Ayrıca etlerin hazırlanması sırasında da KKKA bulaşabilir.
3- Hasta kişilerin kan ve vücut sıvılarının teması ile: Sağlık görevlileri ile hasta yakınlarına bu yolla bulaşma olmaktadır.
Kuluçka süresi: Bir kenenin insandan kan emmesi ile hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama iki günlük bir zaman geçmektedir.
Bulunduğu yerler
* Hayvan barınakları ve hayvanların üzerinde,
* Su kenarları ve otlak şeklindeki yerlerde,
* Çalı, çırpı ve gür ot bulunan yerlerde,
* Çayırlarda yaşarlar
Kene ısırığıyla yaşanan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), diğer bir adıyla 'kene' hastalığı can güvenliğimizi tehdit ediyor. Bu hastalığa 'Nairovirus' adında bir virüsün yol açtığını, bu virüsün keneler arasında enfeksiyon yaparak yayıldığını söyleyen uzmanlar, bilinen 850 kene türü olduğunu, bunlardan 31'inin hastalık bulaştırdığını belirtiyor. Hastalıkla ilgili toplumumuzun bilgi sahibi olmadığını söyleyen uzmanlar, bu konuda önemli açıklamalarda bulunuyor. Virüs, hayvanlarda belirtisiz bir enfeksiyona sebep olurken, insanlarda ölümle sonuçlanan hastalığa neden oluyor. Ülkemizde, genellikle Nisan-Ekim döneminde aktif olan keneler, bu dönemde salgınlara yol açıyor. İlk defa 1944 yılında Kırım'da tanımlanan ve adına 'Kırım Kanamalı Ateşi' adı verilen hastalığın, 1969 yılında Kongo'da da görülünce KKKA adını aldığı, ülkemizde ise ilk kez 2003 yazında görüldüğü belirtiliyor.
Isırığın beşinci gününden sonra karaciğer- böbrek-akciğer yetmezliği ve santral sinir sistemi bozuklukları gelişebilir. Hastalığın ikinci haftasında karaciğer, akciğer veya böbrek yetmezliği tablosu ya da DIC (yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğu) nedeni ile kaybedilirler. İyileşme ise genellikle 10. günden sonra başlar.
Virüs ile bulaşmış keneler, kan emişini tamamladıktan sonra ayrılırken bir sıvı salgılar. Virüs genellikle bu sıvı ile bulaşır. Kan emdikleri ve virüsü bulaştırdıkları tüm canlılar hasta olabilir fakat hastalık genellikle hayvanlarda hafif ve bulgusuz seyreder. Bu nedenle daha az görülmekle birlikte hasta hayvanların salgıları ve kanları aracılığıyla da hastalık bulaşabilir.
Özellikle küçük çocuklar için tehlikelidir. Hatta öldürücü olabilir.
Çocuğun saçlı derisine yapışan kene, zehrini kana boşaltır. Çocuk uyuklamaya başlar ve ertesi gün paralizi görülür. Farkına varılıp da kene alınmaz ise 2-3 gün zarfında kene ölür. Kene yapıştığı yerden alınırsa paralizi kendiliğinden düzelir.
Belirtileri
Hastalık genellikle kene ısırığı ile virüsün bulaşmasından 1-3 gün sonra ortaya çıkar. Bu süre en fazla 9 güne kadar uzayabilir.
Hasta hayvanın kan ve vücut sıvıları bulaşmış ise bu durumda hastalığın ortaya çıkışı 13 güne kadar uzayabilmektedir.
Yakınmalar: İştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikayetleri ile ani olarak başlar.
Gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan gibi ciddi bulguları görülebilir. Hepatit (Karaciğer tutulması) gelişimine bağlı olarak ciltte sarılık ve idrarda koyulaşma saptanabilir. Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, aşırı duyarlılık, kol, bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlık bazen kusma, karın ağrısı ve ishal olabilir.
İlk günlerde yüz ve göğüste küçük cilt altı kanamaları, gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda bir yere çarpmış gibi cilt altı kanamalar oluşabilir.
Burun kanaması, kanlı kusma, kanlı dışkılama, kanlı idrar görülebilir. Vajinal kanamaya da rastlanabilir.
Ağır olgularda hepatit, karaciğer, böbrek, akciğer yetmezlikleri oluşabilir.
Bu zehir, paralizilere yol açarak ölüm meydana getirir. Deriye yapışan kene bir gün sonra paralizi yapabilir. Paraliziden önce kişide uyuşukluk ve uyku hali görülür.
Bulaşma Yolları
1- Kenelerin ısırması ile: Kırsal kesimde yaşayan ve hayvanlarla ilgilenenler, ev ya da sokak hayvanları ile ilişkisi olanlar, çalılık ve otların olduğu yerlerde piknik, av vb. nedenlerle bulunanlara bulaşma ihtimali yüksek.
2- Kan ve vücut sıvısının teması sonucu: Veterinerler, avcılar, kasaplar ve çiftçilerde meslek hastalığı olarak görülebilir. Ayrıca etlerin hazırlanması sırasında da KKKA bulaşabilir.
3- Hasta kişilerin kan ve vücut sıvılarının teması ile: Sağlık görevlileri ile hasta yakınlarına bu yolla bulaşma olmaktadır.
Kuluçka süresi: Bir kenenin insandan kan emmesi ile hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama iki günlük bir zaman geçmektedir.
Bulunduğu yerler
* Hayvan barınakları ve hayvanların üzerinde,
* Su kenarları ve otlak şeklindeki yerlerde,
* Çalı, çırpı ve gür ot bulunan yerlerde,
* Çayırlarda yaşarlar