Ülkemizde her iki kişiden biri, göz kuruluğu yaşıyor. Milyonlarca kişinin yaşamını olumsuz etkileyen göz kuruluğunu; kapalı mekanlardaki ısıtmalar, araç kullanırken göz kırpmama ve uzun süre bilgisayara bakma gibi nedenler tetikliyor.
Gözyaşı kalitesindeki düşüklük, çevresel ya da ilaçların etkisiyle meydana gelen göz kuruluğu birçok insanın yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Gözyaşı bezlerinden gelen sıvıların üretiminde azalma olmasıyla gözyaşı zarının sağlamlığının bozulacağını ve hızla parçalanmaya kadar gidebilmektedir. Görevi gözlerimizi korumak ve ıslak tutmak olan gözyaşı zarımızda yaşanan bu bozukluk nedeniyle de kornea üzerinde tahrişe ve görüş azalmasına neden olan kuru noktalar oluşur. Tedavi edilmezse körlüğe yol açabilir. İdrar söktürücü ilaçların, uyku haplarının, akne tedavisine yönelik ilaçların, bazı ağrı kesicilerin ve yüksek tansiyonu tedavi etmede kullanılan ilaçların göz kuruluğuna yol açabileceği gibi bu rahatsızlığın özellikle kadınlarda menopoz döneminin ardından daha sık görüldüğü uzmanlarca belirtiliyor.
Gözyaşı üretimi veya gözyaşı kalitesiyle ilgili olmayan bazı durumların da göz kuruluğuna yol açabileceğini söyleyen uzmanlar şu uyarılarda bulunuyor:
“Duman, güneş, rüzgar, nem düşüklüğü, kapalı mekanda ısıtma gibi dış çevresel tahriş ediciler, göz kırpma refleksinde bozulma, göz damlalarına veya merhemlerine olan alerjik reaksiyon da göz kuruluğuna neden olabilir. Ancak bilgisayara uzun süre bakma, araç kullanırken ya da televizyon izlerken göz kırpma sıklığının azalması gibi modern yaşamın etkileri de göz kuruluğuna neden olur. Gözlerinize hava üflenmesinden kaçının. Saç kurutma makinelerini, otomobil radyatörlerini, klimaları veya pervaneleri gözlerinize doğrultmayın. Rüzgarlı günlerde gözlük takın. Gözlerinizi ovmaktan kaçının. Gözlerinizi ovarak daha fazla tahriş edebilirsiniz.”
Gözyaşı kalitesindeki düşüklük, çevresel ya da ilaçların etkisiyle meydana gelen göz kuruluğu birçok insanın yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Gözyaşı bezlerinden gelen sıvıların üretiminde azalma olmasıyla gözyaşı zarının sağlamlığının bozulacağını ve hızla parçalanmaya kadar gidebilmektedir. Görevi gözlerimizi korumak ve ıslak tutmak olan gözyaşı zarımızda yaşanan bu bozukluk nedeniyle de kornea üzerinde tahrişe ve görüş azalmasına neden olan kuru noktalar oluşur. Tedavi edilmezse körlüğe yol açabilir. İdrar söktürücü ilaçların, uyku haplarının, akne tedavisine yönelik ilaçların, bazı ağrı kesicilerin ve yüksek tansiyonu tedavi etmede kullanılan ilaçların göz kuruluğuna yol açabileceği gibi bu rahatsızlığın özellikle kadınlarda menopoz döneminin ardından daha sık görüldüğü uzmanlarca belirtiliyor.
Gözyaşı üretimi veya gözyaşı kalitesiyle ilgili olmayan bazı durumların da göz kuruluğuna yol açabileceğini söyleyen uzmanlar şu uyarılarda bulunuyor:
“Duman, güneş, rüzgar, nem düşüklüğü, kapalı mekanda ısıtma gibi dış çevresel tahriş ediciler, göz kırpma refleksinde bozulma, göz damlalarına veya merhemlerine olan alerjik reaksiyon da göz kuruluğuna neden olabilir. Ancak bilgisayara uzun süre bakma, araç kullanırken ya da televizyon izlerken göz kırpma sıklığının azalması gibi modern yaşamın etkileri de göz kuruluğuna neden olur. Gözlerinize hava üflenmesinden kaçının. Saç kurutma makinelerini, otomobil radyatörlerini, klimaları veya pervaneleri gözlerinize doğrultmayın. Rüzgarlı günlerde gözlük takın. Gözlerinizi ovmaktan kaçının. Gözlerinizi ovarak daha fazla tahriş edebilirsiniz.”