Besin alerjilerinin tanısı :
Tam bir tanı için yapılan testler arasında besin kaydı tutmak çok önemlidir. Bir yiyecek günlüğü tutmak ve aldığınız tüm yiyecekleri ve ilaçları yazmanız gerekir. Tek başına günlük ya da kayıt tutma yiyecek ve belirti arasındaki sebep- sonuç ilişkisini açıklamaz. Tanı için deri testleri ve kanda şüpheli besinlere karşı antikor bakılması çok yardımcı olur
Bazı durumlarda besinin diyetten tamamen çıkarılması (eliminasyon diyeti) gerekebilir.
Sıklıkla alerjiye neden olan besinler :
İnek sütü: İnek sütüne karşı alerji çocukların % 3 alerji görülmektedir. İnek sütünün içerdiği proteinden özellikle alfa laktoglobulin, kazein, sığır gamma globülin, sığır albümin, ve beta laktoglobulindir alerjik niteliktedir. Diyetinden İnek sütü çıkarıldığı da Tereyağı, tereyağı aromalı diğer yağlar, margarin , Peynir çeşitleri, yoğurt, krema, muhallebi ve benzeri besinler tüketilmemelidir.
Yumurta: Sıklıkla tüketildiği hem de birçok yiyeceğin içinde bulunduğu için yaygın bir besin alerjenidir. Yumurta beyazına karşı alerji sarısına oranla daha fazla görülmektedir.
Yumurta alerjisi özellikle bebeklikte ve erken çocukluk döneminde yaygın olarak görülmektedir. Yıllar geçtikçe etkisi azalmakta ve yetişkinlik döneminde ise tamamen
kaybolmaktadır. Yumurta alerjisinde egzama veya kaşıntı deri ve göz lezyonları görülme sıklığı diğer besin alerjenlerine kıyasla daha fazladır.
Yumurta alerjisi, yumurtanın kendisinin veya yumurta içeren yiyeceklerin alınmasından sonra, dakikalar veya saatler içinde ortaya çıkan, yaygın kızarıklık, hırıltılı solunum,
kusma ve ishal ile kendini belli eder.
Yumurta akının bir yaşından önce verilmemesi, başlandığında ise yavaş yavaş arttırılması gereklidir. Alerji belirtileri ortaya çıktığında yumurtaya en az altı ay ara verilmelidir
Yumurta alerjisi olan bireyler yumurtayı ve yumurtalı besinleri diyetinden diyetlerinden çıkarmalıdır.
Balık ve kabuklu deniz ürünleri: Güçlü alerjenlerdir. Çocuklarda çoğu zaman astım veya egzamaya neden olmalarına rağmen aslında kaşıntı, deri ve gözde lezyonlar (ürtiker) ve sindirim sistemindeki alerjiden sorumludurlar. Alerjik reaksiyonlar balığın ağza alınmasından birkaç dakika sonra görülebilir. Pişmiş ya da çiğ balığın kokusunu duyma, hatta bazen balığa sadece dokunma ile birlikte bile de aşırı duyarlı bireylerde semptomlar gözlenebilir. Alerjiye sebebiyet veren balık ve deniz ürünü yendikten sonra deride kızarma, kaşıntı göz ve deride lezyonlar, sindirim siteminde; karın ağrısı, kusma, bulantı, ishal ve karında kramplar, solunum sisteminde; astım ve alerjik burun nezlesi, ve genel bir reaksiyon olarak anaflaksi gözlenebilir.
Alerjik reaksiyonlara neden olan balık ve deniz ürünlerinden bazıları şunlardır: uskumru, ton balığı, ıstakoz, morina balığı, sardalye, , kerevit, karides, yengeç, salyangoz, midye, istiridye, kalamar
Kabuklu ve yağlı kuruyemişler (fındık, fıstık gibi) : Sık görülen klinik belirtiler astım, dudaklarda ve yanak mukozasında kabarma, yutakta görülen ödem, ürtiker ve bazen de egzemadır. Bu gruptaki alerjik besinler yerfıstığı, badem, hindistancevizi, kestane, ceviz, şamfıstığı, fındıktır. Genelde etkilerini yendikleri zaman göstermelerine rağmen; badem, kestane, fındık ve yerfıstığı yağları soluma yoluyla alerjik reaksiyon oluşturabilirler. Yer fıstığı alerjisi yaşamın erken dönemlerinde kendini gösterir ve çoğu bireyde yaşam boyu sürer.
Tahıllar: Bu gruptaki diğer besinlere kıyasla buğday ve mısır daha sıklıkla görülen alerjen tipleridir. Mısır buğdaya kıyasla daha az alerjenik özelliğe sahiptir ve bu nedenle buğdaya göre daha fazla tercih edilir. Buğday ise her diyette önemli bir yere sahip olduğundan dolayı, diyetten çıkarılması oldukça zordur.
Buğday alerjisi olanlar Kepek, bulgur, Kuskus, krakerler, Nişasta, durum buğdayı ve durum unu, glüten, makarna, erişte diyetinde bulundurmaması gerekir.
Etler: Tavuk ve sığır etine karşı besin alerjisi de genelde bebeklik çağında görülür. Kuzu eti daha az alerjendir. Yakın antijenik ilişkilerden dolayı grup reaksiyonları görülebilir. Süte duyarlı hastalar, sığır etine alerjik reaksiyon gösterebildikleri gibi; yine aynı şekilde yumurta alerjisi olan bireyler de tavuk etine karşı duyarlılık gözlemlenebilir.
Meyveler, sebzeler: Sıklıkla alerjik reaksiyonlara neden olurlar. Herhangi bir meyve alerjik reaksiyona neden olabileceği için, tayin edilmesi zordur. Özellikle çocuklarda elma, armut, çilek, kavun, karpuz, kiraz, vişne, kayısı, şeftali alerjiye neden olurlar. Portakal sık tüketimi nedeniyle çocukluk döneminde semptomlara neden olabilir. Belirtiler pişmiş, konserve ya da reçelinden ziyade çiğ meyvelerin yenmesiyle ortaya çıkar. Çiğ meyvenin daha sık tüketildiği yaz aylarında ürtikerin görülme sıklığının arttığını görülmüştür.
Meyvelerde olduğu gibi sebzelerde de grup reaksiyonları gözlemlenebilir. Kabak ve domates gibi sebzeler çeşitli klinik belirtilere neden olabilirler. Çiğ sebzelere karşı alerji belirtileri gözlemlenirken, pişmiş şekillerine karşı herhangi bir reaksiyon oluşmayabilir.
Patates veya havuç gibi sebzelerin kabuğuna karşı bir duyarlılık mevcutken, yenebilir kısımlarına karşı bir belirti gözlemlenemeyebilir.
Kuru baklagiller: Özellikle bezelye, fasulye veya yerfıstığı ciddi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Baklagillerden olan soya fasulyesi özellikle çocuklarda alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Protein içeriği nedeniyle birçok ticari besinde kullanılmaktadır.
Baklagiller arasında çapraz duyarlılık söz konusu olabilir ancak bireylerin birden fazla baklagille duyarlı olması nadir görülür.
Baharatlar ve çeşni vericiler: Dereotu, anason, kimyon, zencefil, kereviz tohumu, tarçın, karanfil, kişniş, hindistancevizi, hardal, karabiber, kırmızıbiber, nane, haşhaş tohumu, adaçayı, kekik ve vanilya bu tip besin alerjilerine neden olan yiyeceklerdir.
Bununla beraber baharat alerjileri çocuklarda sıklıkla görülmez, çünkü çocuklar yetişkinlere nazaran daha az baharatlı besin tüketirler.
Hardal: Kuvvetli bir alerjendir, özellikle çocuklarda astım veya ürtikere neden olurlar.
Karabiber ve Diğer baharatlardan, vanilya ve nane nadir olarak solunum sisteminde klinik belirtiler oluştururlar. Özellikle çeşitli yiyeceklerde kullanılan tarçın, nane ve hindistancevizi yağları deride ve vücudun diğer bölgelerinde geçici şişliklere neden olurlar.
Çikolata: Özellikle çocuklarda sık tüketiminden dolayı alerjik burun akıntısı, migren,
deride kızarma kaşıntı ve sindirim sistemi bozuklukları görülebilir. Semptomlar kaynağı
aynı olan çikolata ya da kakaonun tüketilmesiyle ortaya çıkabilir.
Bal : Bal nadiren alerjiye neden olur,
Bununla birlikte herhangi bir besin maddesi alerjiye yol açabilir.
Tam bir tanı için yapılan testler arasında besin kaydı tutmak çok önemlidir. Bir yiyecek günlüğü tutmak ve aldığınız tüm yiyecekleri ve ilaçları yazmanız gerekir. Tek başına günlük ya da kayıt tutma yiyecek ve belirti arasındaki sebep- sonuç ilişkisini açıklamaz. Tanı için deri testleri ve kanda şüpheli besinlere karşı antikor bakılması çok yardımcı olur
Bazı durumlarda besinin diyetten tamamen çıkarılması (eliminasyon diyeti) gerekebilir.
Sıklıkla alerjiye neden olan besinler :
İnek sütü: İnek sütüne karşı alerji çocukların % 3 alerji görülmektedir. İnek sütünün içerdiği proteinden özellikle alfa laktoglobulin, kazein, sığır gamma globülin, sığır albümin, ve beta laktoglobulindir alerjik niteliktedir. Diyetinden İnek sütü çıkarıldığı da Tereyağı, tereyağı aromalı diğer yağlar, margarin , Peynir çeşitleri, yoğurt, krema, muhallebi ve benzeri besinler tüketilmemelidir.
Yumurta: Sıklıkla tüketildiği hem de birçok yiyeceğin içinde bulunduğu için yaygın bir besin alerjenidir. Yumurta beyazına karşı alerji sarısına oranla daha fazla görülmektedir.
Yumurta alerjisi özellikle bebeklikte ve erken çocukluk döneminde yaygın olarak görülmektedir. Yıllar geçtikçe etkisi azalmakta ve yetişkinlik döneminde ise tamamen
kaybolmaktadır. Yumurta alerjisinde egzama veya kaşıntı deri ve göz lezyonları görülme sıklığı diğer besin alerjenlerine kıyasla daha fazladır.
Yumurta alerjisi, yumurtanın kendisinin veya yumurta içeren yiyeceklerin alınmasından sonra, dakikalar veya saatler içinde ortaya çıkan, yaygın kızarıklık, hırıltılı solunum,
kusma ve ishal ile kendini belli eder.
Yumurta akının bir yaşından önce verilmemesi, başlandığında ise yavaş yavaş arttırılması gereklidir. Alerji belirtileri ortaya çıktığında yumurtaya en az altı ay ara verilmelidir
Yumurta alerjisi olan bireyler yumurtayı ve yumurtalı besinleri diyetinden diyetlerinden çıkarmalıdır.
Balık ve kabuklu deniz ürünleri: Güçlü alerjenlerdir. Çocuklarda çoğu zaman astım veya egzamaya neden olmalarına rağmen aslında kaşıntı, deri ve gözde lezyonlar (ürtiker) ve sindirim sistemindeki alerjiden sorumludurlar. Alerjik reaksiyonlar balığın ağza alınmasından birkaç dakika sonra görülebilir. Pişmiş ya da çiğ balığın kokusunu duyma, hatta bazen balığa sadece dokunma ile birlikte bile de aşırı duyarlı bireylerde semptomlar gözlenebilir. Alerjiye sebebiyet veren balık ve deniz ürünü yendikten sonra deride kızarma, kaşıntı göz ve deride lezyonlar, sindirim siteminde; karın ağrısı, kusma, bulantı, ishal ve karında kramplar, solunum sisteminde; astım ve alerjik burun nezlesi, ve genel bir reaksiyon olarak anaflaksi gözlenebilir.
Alerjik reaksiyonlara neden olan balık ve deniz ürünlerinden bazıları şunlardır: uskumru, ton balığı, ıstakoz, morina balığı, sardalye, , kerevit, karides, yengeç, salyangoz, midye, istiridye, kalamar
Kabuklu ve yağlı kuruyemişler (fındık, fıstık gibi) : Sık görülen klinik belirtiler astım, dudaklarda ve yanak mukozasında kabarma, yutakta görülen ödem, ürtiker ve bazen de egzemadır. Bu gruptaki alerjik besinler yerfıstığı, badem, hindistancevizi, kestane, ceviz, şamfıstığı, fındıktır. Genelde etkilerini yendikleri zaman göstermelerine rağmen; badem, kestane, fındık ve yerfıstığı yağları soluma yoluyla alerjik reaksiyon oluşturabilirler. Yer fıstığı alerjisi yaşamın erken dönemlerinde kendini gösterir ve çoğu bireyde yaşam boyu sürer.
Tahıllar: Bu gruptaki diğer besinlere kıyasla buğday ve mısır daha sıklıkla görülen alerjen tipleridir. Mısır buğdaya kıyasla daha az alerjenik özelliğe sahiptir ve bu nedenle buğdaya göre daha fazla tercih edilir. Buğday ise her diyette önemli bir yere sahip olduğundan dolayı, diyetten çıkarılması oldukça zordur.
Buğday alerjisi olanlar Kepek, bulgur, Kuskus, krakerler, Nişasta, durum buğdayı ve durum unu, glüten, makarna, erişte diyetinde bulundurmaması gerekir.
Etler: Tavuk ve sığır etine karşı besin alerjisi de genelde bebeklik çağında görülür. Kuzu eti daha az alerjendir. Yakın antijenik ilişkilerden dolayı grup reaksiyonları görülebilir. Süte duyarlı hastalar, sığır etine alerjik reaksiyon gösterebildikleri gibi; yine aynı şekilde yumurta alerjisi olan bireyler de tavuk etine karşı duyarlılık gözlemlenebilir.
Meyveler, sebzeler: Sıklıkla alerjik reaksiyonlara neden olurlar. Herhangi bir meyve alerjik reaksiyona neden olabileceği için, tayin edilmesi zordur. Özellikle çocuklarda elma, armut, çilek, kavun, karpuz, kiraz, vişne, kayısı, şeftali alerjiye neden olurlar. Portakal sık tüketimi nedeniyle çocukluk döneminde semptomlara neden olabilir. Belirtiler pişmiş, konserve ya da reçelinden ziyade çiğ meyvelerin yenmesiyle ortaya çıkar. Çiğ meyvenin daha sık tüketildiği yaz aylarında ürtikerin görülme sıklığının arttığını görülmüştür.
Meyvelerde olduğu gibi sebzelerde de grup reaksiyonları gözlemlenebilir. Kabak ve domates gibi sebzeler çeşitli klinik belirtilere neden olabilirler. Çiğ sebzelere karşı alerji belirtileri gözlemlenirken, pişmiş şekillerine karşı herhangi bir reaksiyon oluşmayabilir.
Patates veya havuç gibi sebzelerin kabuğuna karşı bir duyarlılık mevcutken, yenebilir kısımlarına karşı bir belirti gözlemlenemeyebilir.
Kuru baklagiller: Özellikle bezelye, fasulye veya yerfıstığı ciddi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Baklagillerden olan soya fasulyesi özellikle çocuklarda alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Protein içeriği nedeniyle birçok ticari besinde kullanılmaktadır.
Baklagiller arasında çapraz duyarlılık söz konusu olabilir ancak bireylerin birden fazla baklagille duyarlı olması nadir görülür.
Baharatlar ve çeşni vericiler: Dereotu, anason, kimyon, zencefil, kereviz tohumu, tarçın, karanfil, kişniş, hindistancevizi, hardal, karabiber, kırmızıbiber, nane, haşhaş tohumu, adaçayı, kekik ve vanilya bu tip besin alerjilerine neden olan yiyeceklerdir.
Bununla beraber baharat alerjileri çocuklarda sıklıkla görülmez, çünkü çocuklar yetişkinlere nazaran daha az baharatlı besin tüketirler.
Hardal: Kuvvetli bir alerjendir, özellikle çocuklarda astım veya ürtikere neden olurlar.
Karabiber ve Diğer baharatlardan, vanilya ve nane nadir olarak solunum sisteminde klinik belirtiler oluştururlar. Özellikle çeşitli yiyeceklerde kullanılan tarçın, nane ve hindistancevizi yağları deride ve vücudun diğer bölgelerinde geçici şişliklere neden olurlar.
Çikolata: Özellikle çocuklarda sık tüketiminden dolayı alerjik burun akıntısı, migren,
deride kızarma kaşıntı ve sindirim sistemi bozuklukları görülebilir. Semptomlar kaynağı
aynı olan çikolata ya da kakaonun tüketilmesiyle ortaya çıkabilir.
Bal : Bal nadiren alerjiye neden olur,
Bununla birlikte herhangi bir besin maddesi alerjiye yol açabilir.