Ağız, sindirim sisteminin başlangıcıdır. Bütün besinler ağız yoluyla alınır. Alınan besinler ağızda bulunan dişler yardımıyla sindirime hazırlanır. Bu nedenle dış ortamla ilişkili olan ağız ve dişlerimizin sağlıklı olması oldukça önemlidir. Ağız ve dişlerin sağlığı için öncelikle bu bölgelerin temizliğine önem vermeliyiz. Ağzımızın sağlığı için aşırı sıcak gıdalara dikkat ederek ağız içi dokuların yanmasını önlemeliyiz. Yine yemeklerden sonra ağız içi suyla yıkanarak buralardaki kokuşmaya neden olan besin artıkları temizlenmelidir. Ağız içinde yaralar oluştuğu zaman hekime gösterilerek, tedavi ettirilmelidir. Aynı şekilde dişlerin sağlığı için düzenli olarak dişler, fırçalanarak temizlenmelidir. Besin artıklarını diş aralarında kalarak çürümeye neden olması önemlidir. Ağız kokularının ve bir çok rahatsızlığın diş çürüklerinden kaynaklandığı unutulmayarak, temizliğe önem verilmelidir. Ağız ve dişlerin sağlıklı olması hoş bir görünüm vererek kişinin konuşma, gülme gibi durumlarda rahat hareket etmesine yardımcı olur. Diş çürüğünden dolayı ağzı kokan kişinin çevresini rahatsız etmesi sıkıntılı durum oluşturur. Kısaca ağız sağlığı, diş sağlığı ile yakından ilgilidir.
Diş Çürümesi
Yapılan araştırmalar sonucunda çocukların çoğunda diş çürüğüne rastlanmıştır. Diş çürümesine ağızdaki bakteriler neden olur. Bakterilerin yanında diş çürümesine neden olan diğer öğeler, diş aralarında kalan besin artıkları ile duyarlı bir diş yüzeyidir. Dişlerin çürümesine neden olan besinler özellikle karbonhidratlı diğer bir ifadeyle şekerli yiyeceklerdir.
Diş çürümesinin önemli nedenlerinden birisi de sudaki flüor eksikliğidir. Flüor diş minesinin direncini arttırarak, çürümeyi önler. Bu nedenle sularda flüor eksikliği varsa sağlık kuruluşlarından gerekli yardım alınmalıdır. Flüor fazlalığı ise dişlerde sararmaya neden olur.
Dişlerimizin düzenli olarak fırçalanıp temizlenmemesi durumunda diş aralarında kalan besin artıkları bakteriler tarafından parçalanır. Parçalanan besinler, bakteriler ve salgılardan 'diş plağı' denilen birikintiler oluşur. Besin maddelerini bakteriler tarafından parçalanmasıyla oluşan asitler dişin minesini ve kemiğini oyar. Dişte oluşan bu oyuğa KAVİTE denir. Dişte oluşan bu oyuklar zamanla giderek büyür ve derinleşir. Böylece zamanla dişin sert kısmı olan mine tabakası delindikten sonra daha kolay oyulan yumuşak dokuya ulaşılır. Dişteki oyulma devam ederek, diş özüne ulaşır. Dişteki çürümenin diş özüne ulaşmasıyla diş ağrıları oluşmaya başlar. Diş ağrısının olmadığı durumlar diş sağlığının yerinde olduğunu göstermez. Bakterilerin diş özüne ulaşmasından sonra burada iltihaplanma meydana gelir. Buna APSE denir. Çürük diş özüne ulaştıktan ve özellikle de apse oluştuktan sonra dişin tedavi edilme şansı artık kalamamıştır.
Dişlerin çürümesi hem süt dişlerinde hem de kalıcı dişlerde meydana gelebilir. Dişlerin çürüme nedenlerini kısaca aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;
• Büyüme ve gelişme dönemlerinde kalsiyum, fosfor ve flüor bakımından yetersiz besinlerin alınması,
• Şekerli besinlerin aşırı tüketilmesi,
• Dişlerin fırçalanmaması
• Yumuşak besinlerle beslenilmesi
• Sık sık gebe kalınması
• Erken bebeklik dönemlerine yüksek ateş oluşması
• Yanlış ve hatalı ilaç kullanılması diş çürümesine neden olan etmenlerdir. Ağız açık durumda uyumak da dişler içi zararlı olabilir.
Diş çürüklerinde erken tanı ve tedavi hem sağlık hem de sosyal ve ekonomik yönden büyük önem taşır. Diş çürükleri daha ilk aşamada tespit edilip, tedavisi yapılırsa diş kurtarılır. İlk aşamada tedavi için yapılan harcamalar daha azdır. Ayrıca sağlık personelinin zaman kaybı da en azdır. Çürüğün ilerleyen aşamasında yapılan harcama ve emek artar. Diş tedavisinde kullanılan araç ve malzemelerin döviz ödenerek ithal edildiği düşünülürse ülkemiz ekonomisi açısından ne derece önemli olduğu daha iyi anlaşılır. Kısaca belirtecek olursak çürüğün erken teşhis edilmesi dişin kurtarılmasının yanında ekonomik yönden de büyük yararlar sağlar.
DİŞ ETİ HASTALIKLARI
Diş eti: Dişi saran pembe, sert kıvamlı dokudur. Diş etlerinin sağlığına yeterince özen gösterilmezse diş eti hastalanır, ağrır ve hatta diş kayıplarına neden olabilir. Diş etlerinin sağlığına yeterince özen gösterilmezse, ilk olarak diş eti iltihabı yani gingivit oluşur. Gingivitli diş eti, yumuşak bakteri plağından dolayı iltihaplanır. Bu dönemde kanamaya başlarlar. Eğer plak temizlenmezse, sertleşir ve tartara (diş taşı) dönüşür. Gingivit, uygun ev bakımı ve diş hekimi tarafından yapılan düzenli tedavi ile iyileşir ve kemik kaybı önlenir. Gingivitin ileri haline periodonti denir. Periodontide, yumuşak dokular şişer, lifler kopar, doku dişten ayrılır ve kemik erimeye başlar. Periodontide, kemik ve çevre dokularda ciddi harabiyet oluşur. Tedavi edilmezse dişler sallanır ve sonuç olarak düşerler.
Dişeti iltihaplarının genel olarak nedenleri:
•Sürekli ve uygun olmayan kürdan kullanılması
•C vitamini yetersizliği
•Sivri ve sert cisimlerle diş aralarının karıştırılması
•Vücuttaki kan, şeker, böbrek hastalıkları gibi sistemik hastalıkların olması ve zamanında tedavi edilmemesidir.
Diş Çürüğü ve Diş eti Hastalıklarının Genel Vücut Yapısıyla İlişkisi
Diş çürüğü ve diş eti hastalıklarının sadece ağzı değil, bütün vücudu etkiler. Ağızdaki rahatsızlıklardan biri de ağız kokusudur. Sebepleri, diş eti hastalıkları, diş çürüğü, solunum
ve sindirim sistemi hastalıklar, sinüzit . vb. hastalıklardır. Ağız kokusu, insanın sosyal olmasını engeller, insan ilişkilerini yürütememesine ve insan çevresinden uzak durmaya iter. Diş çürüğü ve diş eti hastalıkları, bölgesel ve bedensel hastalıklara neden olur. Ağızdaki çürük, kan yoluyla bütün vücuda (kalp, böbrekler, eklemler, sindirim sistemi. ) yayılabilir ve hastalıklara yol açabilir. Bunların tedavisi de hem maddi hem de manevi yönden kayıplara yol açar. Bu yüzden, hiç bir zaman ağız ve diş sağlığının aksatılmaması, her zaman iyi bakım yapılması gereklidir.
Diş Çürümesi
Yapılan araştırmalar sonucunda çocukların çoğunda diş çürüğüne rastlanmıştır. Diş çürümesine ağızdaki bakteriler neden olur. Bakterilerin yanında diş çürümesine neden olan diğer öğeler, diş aralarında kalan besin artıkları ile duyarlı bir diş yüzeyidir. Dişlerin çürümesine neden olan besinler özellikle karbonhidratlı diğer bir ifadeyle şekerli yiyeceklerdir.
Diş çürümesinin önemli nedenlerinden birisi de sudaki flüor eksikliğidir. Flüor diş minesinin direncini arttırarak, çürümeyi önler. Bu nedenle sularda flüor eksikliği varsa sağlık kuruluşlarından gerekli yardım alınmalıdır. Flüor fazlalığı ise dişlerde sararmaya neden olur.
Dişlerimizin düzenli olarak fırçalanıp temizlenmemesi durumunda diş aralarında kalan besin artıkları bakteriler tarafından parçalanır. Parçalanan besinler, bakteriler ve salgılardan 'diş plağı' denilen birikintiler oluşur. Besin maddelerini bakteriler tarafından parçalanmasıyla oluşan asitler dişin minesini ve kemiğini oyar. Dişte oluşan bu oyuğa KAVİTE denir. Dişte oluşan bu oyuklar zamanla giderek büyür ve derinleşir. Böylece zamanla dişin sert kısmı olan mine tabakası delindikten sonra daha kolay oyulan yumuşak dokuya ulaşılır. Dişteki oyulma devam ederek, diş özüne ulaşır. Dişteki çürümenin diş özüne ulaşmasıyla diş ağrıları oluşmaya başlar. Diş ağrısının olmadığı durumlar diş sağlığının yerinde olduğunu göstermez. Bakterilerin diş özüne ulaşmasından sonra burada iltihaplanma meydana gelir. Buna APSE denir. Çürük diş özüne ulaştıktan ve özellikle de apse oluştuktan sonra dişin tedavi edilme şansı artık kalamamıştır.
Dişlerin çürümesi hem süt dişlerinde hem de kalıcı dişlerde meydana gelebilir. Dişlerin çürüme nedenlerini kısaca aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;
• Büyüme ve gelişme dönemlerinde kalsiyum, fosfor ve flüor bakımından yetersiz besinlerin alınması,
• Şekerli besinlerin aşırı tüketilmesi,
• Dişlerin fırçalanmaması
• Yumuşak besinlerle beslenilmesi
• Sık sık gebe kalınması
• Erken bebeklik dönemlerine yüksek ateş oluşması
• Yanlış ve hatalı ilaç kullanılması diş çürümesine neden olan etmenlerdir. Ağız açık durumda uyumak da dişler içi zararlı olabilir.
Diş çürüklerinde erken tanı ve tedavi hem sağlık hem de sosyal ve ekonomik yönden büyük önem taşır. Diş çürükleri daha ilk aşamada tespit edilip, tedavisi yapılırsa diş kurtarılır. İlk aşamada tedavi için yapılan harcamalar daha azdır. Ayrıca sağlık personelinin zaman kaybı da en azdır. Çürüğün ilerleyen aşamasında yapılan harcama ve emek artar. Diş tedavisinde kullanılan araç ve malzemelerin döviz ödenerek ithal edildiği düşünülürse ülkemiz ekonomisi açısından ne derece önemli olduğu daha iyi anlaşılır. Kısaca belirtecek olursak çürüğün erken teşhis edilmesi dişin kurtarılmasının yanında ekonomik yönden de büyük yararlar sağlar.
DİŞ ETİ HASTALIKLARI
Diş eti: Dişi saran pembe, sert kıvamlı dokudur. Diş etlerinin sağlığına yeterince özen gösterilmezse diş eti hastalanır, ağrır ve hatta diş kayıplarına neden olabilir. Diş etlerinin sağlığına yeterince özen gösterilmezse, ilk olarak diş eti iltihabı yani gingivit oluşur. Gingivitli diş eti, yumuşak bakteri plağından dolayı iltihaplanır. Bu dönemde kanamaya başlarlar. Eğer plak temizlenmezse, sertleşir ve tartara (diş taşı) dönüşür. Gingivit, uygun ev bakımı ve diş hekimi tarafından yapılan düzenli tedavi ile iyileşir ve kemik kaybı önlenir. Gingivitin ileri haline periodonti denir. Periodontide, yumuşak dokular şişer, lifler kopar, doku dişten ayrılır ve kemik erimeye başlar. Periodontide, kemik ve çevre dokularda ciddi harabiyet oluşur. Tedavi edilmezse dişler sallanır ve sonuç olarak düşerler.
Dişeti iltihaplarının genel olarak nedenleri:
•Sürekli ve uygun olmayan kürdan kullanılması
•C vitamini yetersizliği
•Sivri ve sert cisimlerle diş aralarının karıştırılması
•Vücuttaki kan, şeker, böbrek hastalıkları gibi sistemik hastalıkların olması ve zamanında tedavi edilmemesidir.
Diş Çürüğü ve Diş eti Hastalıklarının Genel Vücut Yapısıyla İlişkisi
Diş çürüğü ve diş eti hastalıklarının sadece ağzı değil, bütün vücudu etkiler. Ağızdaki rahatsızlıklardan biri de ağız kokusudur. Sebepleri, diş eti hastalıkları, diş çürüğü, solunum
ve sindirim sistemi hastalıklar, sinüzit . vb. hastalıklardır. Ağız kokusu, insanın sosyal olmasını engeller, insan ilişkilerini yürütememesine ve insan çevresinden uzak durmaya iter. Diş çürüğü ve diş eti hastalıkları, bölgesel ve bedensel hastalıklara neden olur. Ağızdaki çürük, kan yoluyla bütün vücuda (kalp, böbrekler, eklemler, sindirim sistemi. ) yayılabilir ve hastalıklara yol açabilir. Bunların tedavisi de hem maddi hem de manevi yönden kayıplara yol açar. Bu yüzden, hiç bir zaman ağız ve diş sağlığının aksatılmaması, her zaman iyi bakım yapılması gereklidir.