Fazla Tüketilen Kırmızı Et Böbreklere Bile Zararlı
Günlük ihtiyaçtan fazla tüketilen et, bireylerde kilo problemi var ise, harcanamayan enerji oluşacağı için kişi üzerinde kilo artışını tetikleyebilir. Bunun dışında fazla et tüketiminin zararları arasında karaciğer yağlanması büyük ölçüde gözlenmektedir. Etten kaynaklanan fazla alınan kolesterol eğer vücut tarafından kullanılamıyorsa, yüksek kolesterol total kolesterolün yükseltilmesi, kan yağlarının yükseltilmesi etin içerdiği proteinin atık ürünlerinin ortaya çıkaracağı ürik asit değerlerinin yükselmesiyle ortaya çıkabilecek ciddi rahatsızlıklarda artış görülmektedir. Aynı zamanda böbrekler içinde ciddi zararlar doğurmaktadır. Böbreklerin yükünün fazlalaşmasıyla, böbrek fonksiyonlarında bozulma veya karaciğerde birtakım fonksiyon bozuklukları ortaya çıkartabilmektedir.
Etin günlük ihtiyacın üzerinde alınması uzmanlar tarafından doğru bulunmamakta ve önerilmemektedir. Genellikle toplum içerisinde yüksek protein tüketildiğinde kaslarımız çok iyi ve güçlü olur şeklinde bir yaklaşım bulunmaktadır. Et tüketiminin fazlalaşması ciddi zarar ve tahribatlara yol açabileceğinden çok dikkatli tüketilmesi gerekmektedir.
Günlük et tüketimi harcanan kalori ve yaş grubuna bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Yetişkin bireylerde yaklaşık olarak 4 porsiyona kadar tüketilebilmesi uygundur. Burada 1 yumurtaya karşılık bir porsiyon eti dengeleyebilmekteyiz. Yetişme çağında olan özellikle erkek çocuklarda bu ihtiyaç normalden biraz daha artar. Ancak her zaman protein deposu olan et grubu ne kadar çok yersek o kadar iyidir şeklinde düşünülmemelidir. Fazla et yemenin zararları da özellikle böbrekler üzerinde oluşmaya başlamaktadır. Ve protein yükselmesi yorgunluk hissi vererek ödemli bünyeler ortaya çıkarabilmektedir. İyi ve sağlıklı olarak düşünerek hiçbir besin grubu gereğinden fazla tüketilmemelidir.
Sonuç olarak et tek başına güç deposu olan bir besin değildir. Kasları güçlendirmez. Hatta fazla tüketildiğindeki zararlardan biride sinirleri harekete geçiren alkol gibi tehlikeli olabilmektedir. Yapılan araştırmalarda fazla et tüketiminin insanın sinir sitemi üzerinde anormal etkiler meydana getirerek tahrik edici boyutlara taşıyabiliyor. Bu sebeple alkolle iç içe olarak nitelendiriliyor.
Tıbbi deneyler ve araştırmalar etin zararlarını ispatlayıcı birçok sonuca ulaşmıştır.
Fazla Tüketilen Kırmızı Etin Zararları
Sindirim sistemi üzerindeki genel rahatsızlıkların büyük çoğunluğu et’in hazımsızlığından kaynaklanmaktadır. Hazımsızlık, apandis rahatsızlığı riski, bağırsak iltihabı ve verem ve kanser parazitlerini de güçlendirdiği tespit edilmiştir. Et insana kolayca geçebilen bağırsak kurtlanması, ateş, az önce de belirtilen kanser gibi ciddi rahatsızlıklara temel oluşturarak vücudumuz üzerinde ciddi zararlara sebep olabilir.
Örneğin vejeteryan bir bireylerin hiçbir zaman apandisit rahatsızlığı riski taşımadığı, fazla et tüketenlerin ise bu rahatsızlıkla karşı karşıya kaldığı belirtilmektedir. Örneğin çiftçiler normal koşullardan çok daha fazla et tükettiğinden “gut” hastalığına yakalanma oranları artış göstermektedir.
Ayrıca çok fazla et yiyenlerin dilleri kirlidir, nefesleri kokar dışkıları pis ve düzensizleşir. Tüm bunların yanı sıra mide rahatsızlıkları, romatizma, baş ağrısı, cilt yaraları, kilo dengesizliğine bağlı şişmanlık ve zayıflık da fazla et tüketiminde görülen faktörler arasında yer almaktadır. Ve et erken yaşta yaşlanmanın en birinci etkilerini de yaşantımıza olumsuz olarak yansıtmaktadır.
Günlük ihtiyaçtan fazla tüketilen et, bireylerde kilo problemi var ise, harcanamayan enerji oluşacağı için kişi üzerinde kilo artışını tetikleyebilir. Bunun dışında fazla et tüketiminin zararları arasında karaciğer yağlanması büyük ölçüde gözlenmektedir. Etten kaynaklanan fazla alınan kolesterol eğer vücut tarafından kullanılamıyorsa, yüksek kolesterol total kolesterolün yükseltilmesi, kan yağlarının yükseltilmesi etin içerdiği proteinin atık ürünlerinin ortaya çıkaracağı ürik asit değerlerinin yükselmesiyle ortaya çıkabilecek ciddi rahatsızlıklarda artış görülmektedir. Aynı zamanda böbrekler içinde ciddi zararlar doğurmaktadır. Böbreklerin yükünün fazlalaşmasıyla, böbrek fonksiyonlarında bozulma veya karaciğerde birtakım fonksiyon bozuklukları ortaya çıkartabilmektedir.
Etin günlük ihtiyacın üzerinde alınması uzmanlar tarafından doğru bulunmamakta ve önerilmemektedir. Genellikle toplum içerisinde yüksek protein tüketildiğinde kaslarımız çok iyi ve güçlü olur şeklinde bir yaklaşım bulunmaktadır. Et tüketiminin fazlalaşması ciddi zarar ve tahribatlara yol açabileceğinden çok dikkatli tüketilmesi gerekmektedir.
Günlük et tüketimi harcanan kalori ve yaş grubuna bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Yetişkin bireylerde yaklaşık olarak 4 porsiyona kadar tüketilebilmesi uygundur. Burada 1 yumurtaya karşılık bir porsiyon eti dengeleyebilmekteyiz. Yetişme çağında olan özellikle erkek çocuklarda bu ihtiyaç normalden biraz daha artar. Ancak her zaman protein deposu olan et grubu ne kadar çok yersek o kadar iyidir şeklinde düşünülmemelidir. Fazla et yemenin zararları da özellikle böbrekler üzerinde oluşmaya başlamaktadır. Ve protein yükselmesi yorgunluk hissi vererek ödemli bünyeler ortaya çıkarabilmektedir. İyi ve sağlıklı olarak düşünerek hiçbir besin grubu gereğinden fazla tüketilmemelidir.
Sonuç olarak et tek başına güç deposu olan bir besin değildir. Kasları güçlendirmez. Hatta fazla tüketildiğindeki zararlardan biride sinirleri harekete geçiren alkol gibi tehlikeli olabilmektedir. Yapılan araştırmalarda fazla et tüketiminin insanın sinir sitemi üzerinde anormal etkiler meydana getirerek tahrik edici boyutlara taşıyabiliyor. Bu sebeple alkolle iç içe olarak nitelendiriliyor.
Tıbbi deneyler ve araştırmalar etin zararlarını ispatlayıcı birçok sonuca ulaşmıştır.
Fazla Tüketilen Kırmızı Etin Zararları
Sindirim sistemi üzerindeki genel rahatsızlıkların büyük çoğunluğu et’in hazımsızlığından kaynaklanmaktadır. Hazımsızlık, apandis rahatsızlığı riski, bağırsak iltihabı ve verem ve kanser parazitlerini de güçlendirdiği tespit edilmiştir. Et insana kolayca geçebilen bağırsak kurtlanması, ateş, az önce de belirtilen kanser gibi ciddi rahatsızlıklara temel oluşturarak vücudumuz üzerinde ciddi zararlara sebep olabilir.
Örneğin vejeteryan bir bireylerin hiçbir zaman apandisit rahatsızlığı riski taşımadığı, fazla et tüketenlerin ise bu rahatsızlıkla karşı karşıya kaldığı belirtilmektedir. Örneğin çiftçiler normal koşullardan çok daha fazla et tükettiğinden “gut” hastalığına yakalanma oranları artış göstermektedir.
Ayrıca çok fazla et yiyenlerin dilleri kirlidir, nefesleri kokar dışkıları pis ve düzensizleşir. Tüm bunların yanı sıra mide rahatsızlıkları, romatizma, baş ağrısı, cilt yaraları, kilo dengesizliğine bağlı şişmanlık ve zayıflık da fazla et tüketiminde görülen faktörler arasında yer almaktadır. Ve et erken yaşta yaşlanmanın en birinci etkilerini de yaşantımıza olumsuz olarak yansıtmaktadır.
0 yorum:
Yorum Gönder