1- Belediye – Halk otobüsleri
2- Dolmuşlar
3- Taksiler
4- 60 yaş üstü otomobil kullananlar
Belediye – Halk otobüs şoförleri, otobüsün büyüklüğüne güvenerek; çoğu zaman sinyal bile verme zahmetinde bulunmadan; arabaların önüne kırıveriyorlar. Nasıl olsa kendisine bir şey olmaz diye güveniyorlar herhalde. Dolmuş şoförleri de öyle. 2 lira uğruna adam öldürmekten çekinmiyorlar. Yol kenarında bir yolcu gördükleri an, birdenbire fren yaparak, en sol şeritten en sağ şerite geçerek canımızı, malımızı tehlikeye atmaktan çekinmiyorlar. Taksiciler de tıpkı dolmuş şoförleri gibi yol kenarında yolcu gördükleri an, o yolcudan ve gelecek paradan başka hiçbir şey görmez oluyor gözleri. Eğer ikaz edersen de “akşama kadar direksiyon sallıyoruz” diye sitemde bulunuyorlar. Sanırsın parasını akşam bize getiriyor. Madem akşama kadar direksiyon sallamak zor geliyor, o zaman başka bir iş bul çalış. Böylece hem daha az strese girersin hem de insanların da canına malına kast etmemiş olursun.
Ülkemizde insan hayatı gerçekten çok ucuz. Otobüs, dolmuş, taksi şoförleri özel bir eğitimden geçirilmeli bence. Dikkat, sabır ve vicdan dersleri olmalı. Bu derslerden geçer not almadıkça da o araçları kullanma sertifikası verilmemeli.
60 yaş üstü otomobil kullananların da ehliyetine el konulmalı. Çünkü ister istemez refleksler oldukça azalıyor. Bu da diğer sürücü ve yolcuları tehlikeye atıyor.
Tabi tüm bu yazdıklarım benim naçizane düşüncelerim. Bana katılan olur, katılmayan olur. Ancak şu bir gerçek ki, trafik polislerine de bu konuda çok iş düşüyor. Tüm şikayetleri dikkate alarak değerlendirmeli, gördükleri hatalı sürücülerin gözünün yaşına bakmadan cezalandırmalı. Tabi bu cezaların caydırıcılığını sağlamak da devletin görevi.
Stressiz bir trafikte otomobil kullanabilmek ümidiyle…
Sıradan Biri
0 yorum:
Yorum Gönder